Şiirlerinde yaşayan ozan
Bu yazımızın konuğu, ünlü Macar ozanı Endre Ady’nin kısaca özyaşamı:
Günümüzün de büyük ozanlarından sayılan Macar uyruklu Endre Ady, 1877-1919 yılları arasında yaşadı. Hukuk eğitimini bitirir bitirmez de, gazeteciliğe başladı.
Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi,sevgilisi Adel; onun yazarlık ve ozanlık sürecinde en yakın yoldaşı oldu ve Leda adıyla ölümsüzleşti.
Endre Ady; ilk başlarda Fransız sembolist akımının etkisinde kaldı.
Fransa’daki ve 1905 yılında Rusya’daki toplumsal olaylar, onu coşkulu bir duruş sergilemeye doğru yönlendirdi. Ve ülkesiyle ilgili birçok yazı ve şiirler yazdı...
1914 yılında, I. Dünya Savaşı başlayınca Ady çok üzüldü. Çünkü o daha değişik ve insanlık yararına güzel oluşumlar bekliyordu!..
Ady; kendisine karşıt olanların çok ağır eleştirilerine uğradı. Ne var ki kendine çok yakın bir ozan olarak algıladığı Endre Ady’yi büyük bir sevgiyle bağrına basan Macar halkı, onun ölümüne çok ağladı...
Şiirleri okul kitaplarına girdi: Pek çok yere anıtları dikildi.
Ve günümüzde de Macar halkı, onun hasımlarından birini bile anımsamıyordu...
Aşağıda çevirdiğimiz iki şiirini veriyoruz:
****
GÖZLERİNE BAKIYORUM
Kırışmış avuçlarıma alıyorum,
Severekten ellerini usul usul.
Artık yaşlanmış gözlerimle,
Hep senin gözlerine bakıyorum.
Ebeden dededen kalan bu hep aynı koşu,
Çöktü çökecek topraklar üstünde,
O yüzden bir sığınak yok mu diyorum, yok mu
Hani şu son demlerimde ve baş başa seninle?
Usulca severekten ellerini,
Kırışık avuçlarıma alıyorum.
Gitgide yaşlanan gözlerimle,
Hep senin gözlerine bakıyorum.
Acep kaç gün bırakırlar daha beni,
Seninle böyle baş başa, bilemem ki...
Ama hep gözlerine bakıyorum gene de,
Böyle ellerini tutaraktan, hep ellerini…
(Çeviren: Yaşar Atan)
SEINE NEHRİ KIYILARINDA
Bir Başkası yaşar Seine nehri kıyılarında Paris’in...
Bir başkası değil aslında, ben ta kendisiyim.
İkiyüzlü bir hayaletim anlıyacağınız,
O yüzden ayrı ayrı yaşamlarımız.
İşte Tuna boylarında yaşayan ben,
Maskara şeytanlarımla başbaşayımdır.
Oysa kurduğum düşler Seine kıyılarındayken,
Nice güzel aşklarla bir bir nakışlanır.
Hele Paris tutup bir de gülümserse,
Öteki Adam havalara uçar sevinçten.
Oysa Tuna boylarında eşkiyalar sarar çevremi,
Zindan ederler en güzel düşlerimi.
Seine kıyılarında daha soyluyumdur ben.
Aşk dolu düşlerimi anlatırım ezgilerimde.
Azize Sesil gelip kol kanat gerer üstümde,
Uzun uzun ve de sessizce.
Bir başkadır Paris’te akşam vakti şarkılar,
Ninnilerle beni kollarında sallar, uyuturlar.
Artık yaşamımı öylesine sever okşarım ki...
Hani Leda’nın saçlarına taktığı o orkide gibi...
(Çeviren; Yaşar Atan)
****
Her zamanki gibi iki şiir de bizden, diyoruz. İyi haftalar dileğiyle..
ZIPKIN GİBİ BİR HASRET
Hep güzel havalarda gelir
Kanatları altın nakışlı kuşlar
Gagalarında o günkü şiir
Usulca masama konarlar
Onlardan öğrenirim geçen geceyi
Uyumamışsa örneğin o gece yıldızlar
Ve Akdeniz üzgün üzgün çırpınmışsa hani
Ve de hasret kentlerimdeki mahzun candaşlar
Sofralarında hep beklemişlerse beni
Güzel havalarda bilinmez
Gelir zıpkın gibi saplanır işte hasret
Anlarım daha bitmemiştir menziller
Kuşlar dağılır bir bir
Ve yarım kalır masamda şiir.
(Yaşar Atan)
***
SEN GELMEZSEN BURALARA
Sen gelmezsen buralara
O mutsuz saatlerinde hani
İnsanların kurtların kuşların
Güneş yalnız kalır
Pembe mavi rengarenk giysiler içindeki
Şafak Tanrıçası Eos’a bile kim bakar
Sen gelmezsen buralara
Artık nice dünyalar tozlanıp kararır
Ve postacı güvercinler şair yıldızlar
Öksüz kalır.
(Yaşar Atan)
***
Mitolojiyle ilgilenen okurlarımız için son çıkan kitabımız:
HOMEROS’UN İZİNDE – İLYADA ÖYKÜLERİ
(Boyalı Kuş Yayınları)