Sınırda beklenen kahraman!..
OLAYLARI yaşandığı koşullar içinde değerlendiremeyenler tarihsel gerçekleri hiçbir zaman doğru analiz edemezler...
Bir olay ne zaman ve hangi koşullarda yaşandı?.. Bir kelam hangi ortamda edildi?.. Bir tepki hangi tehdit ve tehlikelerin arasında dışa vuruldu acaba?..
İşte doğru ve gerçekçi analizler, hem de ürkütücü koşullar içinde dışa vurulabilmişse, hiç kuşkunuz olmasın yalnızca cesaretli değil, aynı zaman da etkilidir de...
İki yıl önce, yanıbaşımızdaki Irak kan gölüydü... ABD’nin Saddam Hüseyin’i “Bağdat’ta nükleer-kimyasal silah var” yalanıyla idama sürüklemesinin ardından iç savaşın içine sürüklenen Irak önce El Kaide sonra da IŞİD’in kışkırttığı mezhep savaşlarıyla parçalanmanın eşiğine getirildi...
Yüzbinlerce insan öldü son 10 yılda Irak’ta... Müslümanların birbirini katletmesi yetmezmiş gibi, ABD işgalinin dayattığı silahlar da büyük kayıplara yol açtı Bağdat’ta...
Irak; siyaseti, ideolojisi, rejimi, birlik ve bütünlüğü ve en önemlisi de huzuru olan bir devletten öte, çok başlılığın kargaşayı kangrenleştirdiği bir kukla çadır devletçiği düzeyinde geleceğin ararken, bölünme tehdidi yaşamaya devam ediyor...
İşte Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurma çabalarının referandumla zirveye çıkması da bunu kanıtlıyor...
Velhasıl, Irak geleceğini arıyor... Daha doğrusu Irak on yıldan fazla zamandır liderini arıyor... Yani Bağdat’ı eski çekici günlerine döndürecek, huzurlu bir Irak’ı inşa edecek, etkili, bilgili, öngörülü, güçlü, birleştirici bir kahraman peşinde Irak...
Bağdat’a sunulan reçete...
IRAK’ın şimdilerinden değil, 2 yıl öncesindeki derin huzursuzluğundan yakınan ve Arap çöllerinin ortasından çok ilginç “çözüm”ler sunan bir televizyon programının şaşırtıcı diyalogları tam da şu günlerde, ülkemizde de revaçta;
“Sunucu: Senin sözünü söylüyorum, rahmetli Atatürk’ten söz ediyorsun, halka rağmen halk için... Laikliği Irak’ta uygulayacak güçlü kesim ya da şahıs kimdir?..
Konuk: Maalesef bunu yapacak kimseyi göremiyorum...
Sunucu: Peki, sizce bunu Amerika yapabilir mi?..
Konuk: Bu mümkün değil, sorun zaten Amerikalılarda... Çünkü Amerika dini gruplarla işbirliği yapıyor. Hem Sünnilerle, hem de Şiilerle... Onun için uygulayamaz.
Sunucu: Peki bunu Irak’ta uygulayacak bir güç var mı?..
Konuk: Maalesef yok... Öyle bir güç yok ama Irak’ın bir mucizeye, Atatürk gibi bir lidere ihtiyacı var. Temenni ederim ki bir Atatürk çıksın... Ancak onun gibi bir lider bunu hem Sünnilere hem de Şiilere kabul ettirebilir.
- Iraklı bir Atatürk yok mu diyorsun?..
- Maalesef bunu göremiyorum...” Yukarıdaki diyalogun da geçtiği video bu günlerde sosyal medyada en çok paylaşılan görüntü haline gelmiş... İzleyenler yalnızca konuşmanın yapıldığı ülkeye değil, çarpıcı açıklamaları yapan kişiye de dikkat çekerek paylaşıyorlar videoyu...
Çünkü Irak’ın geleceğiyle ilgili soruları soran bir gazeteci ama “çözüm” sunarak yanıt veren kişi kesinlikle sıradan bir insan değil...
Yani ülkemizde, Atatürk’ü mitinglerde bile yarım ağızla, bi zahmet andığını zanneden ya da Gazi’yi takiye ile ağzına alarak şov yaptığını sanan siyaset ahmaklarından biri değil o insan!..
Gafillere sinyal videosu...
ŞİMDİLERDE sosyal medyada oldukça popüler olan videonun yayın tarihi aslında oldukça eski... Bu ilginç diyalogu 7 Aralık 2015’te Hürriyet muhabiri Muammer Elveren haberleştirmiş...
Ancak; kendi kurduğu ülkesinde alçak bir güruh her fırsatta Gazi’ye saldırmayı marifet saydığı için, buna öfkelenen, isyan eden ve duyarlılığını göstermeye çalışan ya da derdini anlatmanın yollarını arayan yurttaşlar, her fırsatta bu videoyu tokat gibi paylaşmaya devam ediyorlar...
İki amacı var Dubai-Irak hattında “Atatürk ve “laiklik” çığlığı da atan bu videoyu paylaşmanın... Yani çarpıcı diyalogların ve etkili mesajların verildiği bu ilginç videoyu tüm dünyaya da yaymanın amacı belli aslında;
Yurttaşlar, hem cumhuriyetin kurucusuna her tür yöntemle sahip çıkacaklarını gösteriyorlar hem de cumhuriyet ve Atatürk konusunun başka ülkelerin insanları için bile nasıl da yaşamsal olduğunu anlatarak, aynı zamanda gafilleri de uyarmaya çalışıyorlar...
Bataklık mı uyandıracak?..
EVET; yazının başında da vurguladık, Dubai merkezli El Arabiya televizyonunda yayınlanan “Gündem” programında konuşarak ısrarla “Atatürk”e dikkat çeken kişi sıradan bir insan değil...
O zat, Bağdat’ta bir dönem milletvekilliği yapan ve laikliği savunmasıyla da tanınan Iraklı Şii din adamı İyad Cemaleddin’den başkası değil...
Laikliğin Irak için en iyi rejim olduğunu savunan Cemaleddin, “Saddam laik olduğu için değil, ardı ardına girdiği savaşlar nedeniyle devrildi. Zira Saddam sadece Şiilere değil, kendisine karşı olan herkese düşmandı” görüşlerini dile getiriyor.
Irak’ı da ancak “Iraklı bir Atatürk”ün kurtarabileceğine dikkat çeken Cemaleddin, konuşmasında ülkesini bir arada tutmanın tek yolunun da “laiklik” olduğunu vurguluyor... Ve diyor ki Cemaleddin, “Bunun en iyi örneği Atatürk’tür...”
Yazıyı, konunun başındaki saptamalara bir kez daha dikkat çekerek bitirelim;
Yüzbinlerce insanın son haftalarda ısrarla paylaştığı bir video, dünyanın birçok ülkesinde Atatürk’ün adının meydanlara verilmesinin, Gazi’nin heykellerinin parklara konulmasının duyurulmasından çok daha etkili bir mesaj içeriyor...
Şii din adamı Cemalledin’in; ülkesinin kan bataklığında olduğu iki yıl öncesinde seslendirdiği düşünceleri, yalnızca Irak’ın bir Atatürk’ü olmadığı için parçalanma tehdidinde olduğunu kanıtlamıyor, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir “örnek” deha yetiştirdiğini de dünya aleme bir kez daha haykırıyor...
Ne dersiniz; ebediyete göç etmesinin üzerinden neredeyse 80 yıl geçmesine rağmen, Atatürk’e ahlaksızca saldıran zübükler, Türkiye de Irak gibi olunca mı Gazi’nin değerini anlayacaklar?..