Sinsi faaliyetler! Davutoğlu’nun ruhu mu hortladı?

Amerikalı üst düzey yöneticilerin Türkiye ziyaretleri birilerini umutlandırmışa benziyor. Sinsi faaliyetlere yine başladılar. AKP’nin zaaflarından da yararlanarak topa girmeye çalışıyorlar.
Gazete köşelerinde ve televizyonlarda seslerini bir tık yükselttiler. Yeri geliyor milliyetçi, yeri geliyor demokrat, yeri geliyor uyarıcı havalardalar!..

SÖYLEDİKLERİ ABD İSTEKLERİ

ABD, Türkiye’yi girdiği “bölge ülkeleriyle işbirliği” yolundan döndürmeye çalışıyor. Bütün hesaplarını da buna göre yapıyor. “İçimizdekiler”de ABD’nin bu planlarına uygun olarak kamuoyu oluşturmaya gayret ediyorlar.
Masum (!) gibi görünen fikirlerle ortaya çıkıyorlar:
Yeniden ‘açılım’a dönülmeli.
Rusya’ya güven olmaz.
İran bölgede etkinliğini artırdı.
ABD’yle anlaşalım, yoksa mahvoluruz.
Türkiye’nin geleceği Batı’da.
Suriye’nin parçalanması bizi etkilemez.
...
Tabii bu fikirlerle birlikte dilden düşürülmeyen bir konu daha var. Esad düşmanlığı.

HEPSİ AYNI AMACA YÖNELİK

Dile getirilen konuların hepsi aynı amaca yönelik. Türkiye ile bölge ülkeleri arasında güvensizlik yaratmak. Türkiye’yi yeniden ABD’nin kucağına itmek.

GİZLİ FETÖ MÜ?

Devletin çeşitli kurumlarında, AKP içinde hatta Beştepe’de de bu sinsi faaliyet içinde bulunanlar olduğu konuşuluyor. Adı geçenler genelde haklarında “Gizli FETÖ”suçlaması yapılan isimler.
“28 Şubat davasında ağır ceza” isteyen lobinin adamları.
Amerika o komutanlar için, “Türk generaller kontrolden çıktı” demişti. PKK’lılar “Bizi bitiren kadro” diye anıyordu. FETÖ “28 Şubat’ta anamız bellendi” diye sızlanıyordu.
Türk Ordusu Afrin’de savaşırken onlar Türk Ordusu’nu hedef alma peşinde.

AFRİN’DEKİ GELİŞMELER

Şimdi Afrin’i tartışıyoruz. Türkiye’nin “Zeytin Dalı Harekatı”iyice sıkıştırdı. PKK/PYD Esad yönetimine teslim olma noktasına geldi. Ama örgüt içinde buna direnenler var. Özellikle de ABD kontrolündeki Kandil kadrosu. Esad yönetimi, PKK/PYD’den silahlarını ve tüm kamu binalarını teslim etmelerini istiyor. ABD ise buna karşı çıkıyor.
İşte bu ortamda, “Esad’dan sinsi plan” diye yaygara koparanlar var.
ABD cephesinden saldırıyorlar.

BİRBİRİNE KARŞI DEĞİL

Bizim amacımız, “ABD İsrail Koridoru”nu kesmek, ABD/PKK/PYD tehdidini bertaraf etmek değil mi?
Türkiye’nin Afrin’e harekatı ile Esad yönetiminin PKK/PYD’nin silahlarını teslim alarak Afrin’e yeniden hâkim olması birbirinin karşıtı değil. Birbirini tamamlayan bir gelişme...
Diğer bir deyişle “Zeytin Dalı Harekatı”nın başarısı.
Bölgeyi yakından tanıyan emekli komutanlar da aynı görüşte. Afrin’de PKK/PYD hâkimiyetinin bitmesinin Türkiye’yi rahatlatacağını belirtiyorlar. “Türkiye bölgedeki güçlerini hızla Fırat’ın doğusuna yönlendirmeli” diyorlar.
Türkiye’nin geleceğini düşünenlerin kaygıları da önerileri de ortak.

FEDERASYON HESABI YAPANLAR

Suriye’de federasyon hesabı yapanlar olduğu biliniyor. Onlar da yeni kantonlar oluşturma sevdasında.
Hemen belirtelim. Kim savunursa savunsun bu plan “ABD planı”. Suriye’yi bölme planının bir adım öncesi. Sınırların belirlenmesi aşaması.
Suriye yönetiminin Afrin’de kontrolü ele almasına itiraz edenlerin asıl endişesi bu. Suriye’de federasyon hayallerinin suya düşmesinden korkuyorlar.

DAVUTOĞLU’NUN RUHU

Yaşananların ve sinsi faaliyetlerin eski Başbakan Davutoğlu’nun yeniden ortalıkta dolaşmaya başlamasıyla eşzamanlı olması tartışılıyor. AKP’liler de durumun farkında. “Neler oluyor?” sorularımıza, “Davutoğlu’nun ruhu yeniden hortladı” esprisiyle karşılık veriyorlar.
Şakayla karışık AKP’lilerdeki algı bu!