Siyaset, toplumda karşılığı olanlarla yapılır
Ha kuruldu ha kurulacak derken, Meral Akşener’in partisi dün İyi Parti adıyla ortaya çıktı. Aylardır süren kurulma sürecini iyi değerlendiremedikleri de belli oldu.
Önceki gece basına düşen Kurucular Kurulu listesine bakınca, gülümsedim. 200 isim arasında tanıdıklarımın sayısı onu zor buluyordu.
Bu durum, yeni partinin bir “Küskün MHP’liler” partisi olduğunu ortaya koyuyor.
Sayın Ümit Özdağ’ın konuşmalarında duyduğumuz, “Toplumun bütün katmanlarını kapsayacak” iddiası gerçekleşmedi. Bu en önemli eksik...
İkincisi de şudur: Türkiye gibi demokrasisi tabana inememiş yarı demokratik toplumlarda, kitleler tanıdık yüz arar. Bunu ben, “Toplumda karşılığı bulunan insan aramak/istemek” olarak yorumluyorum.
Doğrudur; Ümit Özdağ, Koray Aydın, Yusuf Halaçoğlu gibi isimlerin bir karşılığı var ama çok büyük ölçüde MHP tabanında...
Ya öbürleri?
Bu partinin CHP’den bile oy alması mümkündü. Ama belli ki kendilerini AKP’nin bir versiyonu gibi kurgulamışlar. O yüzden sosyal demokrat tabanı dikkate almamışlar. Kurucular listesinden anladığım bu...
Haaa, şu şu isimler sosyal demokrattır diyebilirler. Ama onların o tabandaki karşılığı nedir?
Kısacası, şu haliyle İyi Parti bende beklentileri karşılayamadı izlenimi uyandırdı.
Hele hele o mıymıy müzik...
İktidara talip olan bir parti, mevlit müziği gibi iç karartan yarı AKP müziği taklidi bir müzikle yola çıkar mı?
Bu milletin ana müziği türkülerdir...
Bir Köroğlu koçaklaması ile yola çıkıp o kahramanlık duygularımızı canlandırsalar kötü mü olurdu?
Dedim ya...
Meral Hanım’ın her şeyini belirlediği bir parti ile karşı karşıyayız... O da bildikleri ve tanıdıkları ile bu kadar yapmış. Kurucular Kurulu’na toplumda karşılığı bulunmayan bu kadar çok ismi doldurması da ileride kendisine karşı doğabilecek parti içi muhalefeti şimdiden önleme kaygısı olabilir mi?
İyi Parti şu anki haliyle bir partiden çok bir dernek havasında. AKP karşısında bulunan siyasi boşluğu dolduracak izlenimi de oluşturamıyor.
Bakalım, göç yolda iken düzele düzele gidebilecek mi?
GENÇLER CUMHURİYET İÇİN YÜRÜYOR
Cumhuriyet sahipsiz değil. Örneğin, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi gençlerimiz, bu cumhuriyetin en sağlam sahipleri ve savunucuları.
Onlar; bu yılki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına çok anlamlı bir yürüyüşle katılıyorlar: İstiklal Yürüyüşü...
Bugün Samsun’dan yola çıktılar. Amasya üstünden geçerek 29 Ekim’de Ankara’da olacaklar... Birinci Meclis’in önünde buluşacak gençlerimiz oradan Anıtkabir’e gidecekler.
Oradaki şeref defterine, tıpkı 49 yıl öncesindeki ağabeyleri gibi şöyle yazacaklarından eminim: “Amerikan emperyalizmine karşı İkinci Kurtuluş Savaşımızda gerçekten izindeyiz. Milli Kurtuluş Savaşımız yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir.”
Bu ruhlu ayrıca 27 Ekim’de Erzurum’da, 28 Ekim’de Sivas’ta yürüyüşüler yapacaklar.
İşte bu kutlu yürüyüşe bütün gençlerimizi katılmaya çağırıyoruz. Hiç değilse yol boyunca onlara katkı vermelerini bekliyoruz.
Bu yürüyüş, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, 30 Ekim 1968’de Samsun’da başlattıkları “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü”nün devamıdır. Maalesef bugün ülkemiz, 1968’den daha fazla kuşatılmıştır.
Öyleyse gençler ortaya çıkmalı, duruma el koyacağını ilan etmelidir.
Bilgi için TGB’yi arayın, 0552 228 51 41 numaralı telefona baş vurun. Onları yalnız bırakmayın ki Türkiye’nin sahipsiz olmadığını dosta düşmana gösterin.
Ya İstiklal Ya Ölüm!