Size minnettarız Prof. Metin Sözen
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma) Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen hocam, bu ülkenin kültürel değerlerine, kentlerimize olan katkınız için size minnettarız. Bunca yıl Anadolu’nun bütün kentlerini dolaştınız bütün değerlerini buldunuz, korunması için yaşatılması için bütün enerjinizi harcadınız. Anlattınız, anlattınız eşiniz Betül Sözen’le sırt sırta vererek inanan bilim ve sanat adamlarını bir araya getirerek o bilinci yöre insanına benimsettiniz. İnsanları inandırdınız, küçük bütçelerle kadroların çok önemli restorasyon çalışmalarını yapmalarını sağladınız. Anadolu’nun her değeri sizin için önemliydi sadece taşınmaz değerlerimize, eserlerimize el uzatmakla kalmadınız, insanları çaba gösteren gelişmek için çırpınan Anadolu insanına da el uzattınız. İşte onlardan birisi bu yazıyı yazıyor. Kemaliye’de 1970’li yıllarda bana ulaştınız, yüreklendirdiniz, bilinçlendirdiniz. Size şükran borçluyum.
- Değerli Prof. Metin Sözen hocam iyi misiniz? Bu ülkenin en önemli değerlerinden birisi olarak sizden haber almak istedim.
Çok teşekkür ederim. Ben de sizlerden haber aldıkça daha iyi oluyorum. Çalışmalarınızı yakından takip etmeye çalışıyorum. Anadolu sizler gibi kıymet bilen değerli, çalışkan insanlar olduğu için bugün hâlâ ayakta.
- Değerli hocam ÇEKÜL’le bu ülkenin tarihi ve kültürel değerleri için yaptıklarınız ve yol göstermeniz bu alanda bir ışık olmuştur. ÇEKÜL’ün “7 Bölge 7 kent Projesi” için neler yapılıyor? Betül Sözen ve yetiştirdiğiniz kadro bugünlerde neler yapıyor?
Bu yıl, ÇEKÜL’ün kuruluşunun 30’uncu yılını kutluyoruz. Türkiye’nin koruma politikalarında önemli kavramları, yöntemleri geliştirmeye bu zor günlerde de devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi gönüllü örgütlenmesiyle ÇEKÜL’ün en büyük sorumluluğu, Anadolu’daki büyük küçük tüm ölçeklerde bu büyük mirasın geleceğe taşınmasını sağlamak. Siz de yıllardır bu gönüllü örgütlenmenin bir parçasısınız. O nedenle Kemaliye’de yapılan çalışmaları yakından takip ettiğiniz, desteklediniz. 7 Bölge 7 Kent Projesi’nde yer alan kentlerimiz bugün artık görünür derecede korunmuş kentler oldular. Uzmanlarımız tarafından yöntemi güncellenen “Kendini Koruyan Kentler Programı” bizim seçtiğimiz ya da talep gelen kentlerde uygulanmaya devam ediyor. Uzmanlarımız tarihi kentlere giderek yerinde inceleme ile uygulanabilir projeler üretiyorlar.
ÇEKÜL 1990 yılında resmi olarak kuruldu ama emek veren ekibin çalışmaları 1970’lere, Safranbolu’ya uzanıyor. Yaklaşık 50 yıllık bu birikim, hem Anadolu’daki temsilci ve gönüllülerimiz, hem de vakfın İstanbul’daki merkez kadrolarının proje ve uygulamalarıyla süreklilik kazandı.
Tabi Betül Sözen’in yeri doldurulamaz. Özellikle aramıza yeni katılan genç arkadaşlarımızın çalışma azminin hep diri olması, Anadolu ve bu uzun koruma yolculuğu ile bağ kurmaları, ağaçlandırma ve eğitim çalışmaları onun emekleriyle devam ediyor.
TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ
- Sizinle dost olduğum için, Kemaliye projesi için sizin çalışmalarınıza çok az da olsa katkı sunduğum için çok mutluyum. Bu ülkenin değerlerini dert edindiniz neler yaptınız neler… Hangi kentleri başarılı bulursunuz?
ÇEKÜL’ün 1990 yılında kurulması sivil örgütlenmede nasıl bir milat ise, 2000 yılında Tarihi Kentler Birliği’nin kurulması da yerel yönetimler için bir milat oldu. Belediyelerin önceliklerinin TKB aracılığıyla değiştirme gücü yarattık. Tarihi mirası yıkma, yakma davranışı, “koruma” bilincine dönüştü. Bu süreçte bazı kentler gerçek bir seferberlik örneği sergiledi. Bunların başında Gaziantep gelir. Kayseri gelir, Bursa gelir, Edirne, Kütahya, Hatay, Mardin gelir… Birgi, Kemaliye, Milas, Melikgazi gelir… Bu kentlerin sayısı artık daha hızlı artıyor. Şimdi önemli olan doğal mirasımızı da aynı hızla korumaya başlamamız.
- Tarihi Kentler Birliği’ni kurdunuz çok önemli çalışmalar yaptınız. Bugün istediğiniz boyutta çalışmalar yapıyor mu?
Tarihi Kentler Birliği’nin üye sayısı sürekli artıyor. Destek isteyen, hibe programlarına katılan, ÇEKÜL Akademi eğitimlerini düzenli takip eden kentlerimiz var. Bu yıl 19’uncusu düzenlenecek olan Kültürel Mirası Özendirme Yarışması, 4’üncüsü düzenlenecek olan Müze Özendirme Yarışmasıyla yerel yönetimlerin proje ve uygulamaları bir bakıma belgeleniyor, teşvik ediliyor. Kasım ayında 10’uncusunu yapacağımız YAPEX Restorasyon ve Kültürel Mirası Koruma Fuarında ise tüm üyeler, uzmanlar, mimarlar, restoratörler yani koruma alanında emek veren herkesle bir araya geliyoruz.
n Kültürel değerlerimiz için neler söylemek istersiniz? Kültürel yönde çaba içinde olan kurumlara neler önerirsiniz?
Biz ÇEKÜL için beş temel başlık belirlemiştik: Kültürel miras, doğal miras, eğitim, örgütlenme ve tanıtım. Bu beş başlığın altını, başarılı sonuçlar aldığımız çalışmalarla doldurduk. Ve yola çıktığımızda “Doğa ve Kültürle Varız!” sloganını seçtik. Çünkü korumaya çalıştığımız kültürel değerlerimiz, bize, doğanın mirası, birikimli insan hazinelerinin mirası. Süreklilik, temel aldığınız kavramları tekrar tekrar söylediğinizde, vazgeçmediğinizde elde edilir. O nedenle biz de, “doğa-kültür-insan bir bütündür” ilkemizi yaptığımız her işe yansıtıyoruz.