22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şura’ya öğretmen katkısı 5: Üreten Türkiye’nin lokomotifi meslek liseleri

Şura’ya öğretmen katkısı 5: Üreten Türkiye’nin lokomotifi meslek liseleri
A+ A-
ORÇUN ÖZMEN / BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENİ

21. yüzyılda ülkelerin güvenlik, sosyal ve ekonomik bağımsızlığını sağlayabilmelerinin temel koşullarından birisi de bilim ve teknolojide söz sahibi ve öncü olmaktan geçmektedir.

Tarihin sarkacının Asya Çağı'na yöneldiği günümüzde Türkiye’nin, ABD emperyalizminin hegemonyasından kurtulduğu oranda bilim ve teknolojideki atılımı hızlanmıştır. Yaptırımlar, tehditler ve ambargolar aksine millî üretimimizi canlandırmıştır. Bilim ve teknolojideki hızlı değişime ayak uyduran, teknolojide dışa bağımlılığı asgari düzeye çeken bir modele doğru ilerlemekteyiz.

Özellikle savunma sanayiindeki (İHA, SİHA, Roket, Fırkateyn. vd.) yazılımları da millî olan onlarca sistemin üretildiğini, fırsat verildiğinde ve desteklendiğinde Türkiye’nin özgücünün hangi boyutlarda olduğunu hepimize göstermiştir.

Yüzünü Atlantik’ten Asya’ya dönen ülkemize Çin başta olmak üzere teknoloji devi firmaların yatırımları her geçen gün artarak devam etmektedir, yapılan ortak AR-GE çalışmaları sayesinde yenilikçi fikirler ve nitelikli iş gücü meydana gelmektedir.

TEKNOLOJİ PAZARIYIZ

Yapılan dijital araştırmalar sonucu Türkiye nüfusunun %92’sinin akıllı telefon kullandığı, %74’ünün internet kullanıcısı olduğu ve %64’ünün de aktif olarak sosyal medya kullandığı tesbit edilmiştir. Küresel salgını da hesaba katarsak bu rakamın günden güne arttığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Araştırmalardan hareketle 83 milyon nüfuslu ülkemiz büyük bir teknoloji pazarı haline gelmiştir.

Kendi cep telefonunu üreten, cep telefonunu tutumlu kullanan, tamir eden ve teknoloji çöplüğünden kurtulmuş bir Türkiye’de sağlanacak ekonomik tasarrufu ve istihdamı düşünmenizi rica ediyorum. Ayrıca psikolojik savaş merkezi haline gelen ABD menşeili sosyal medya platformlarına, bir tıklama ile dolarlar kazanan arama motorlarına karşı kendi işletim sistemlerini, milli iletişim ve sosyal medya araçlarının kurulmasının son derece önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir.

Özetini geçtiğim hususlarla ilgili sadede gelirsek, mevcut sistemde eğitim ve öğretime devam eden, MTAL’deki Bilişim Teknolojileri Bölümünün yukarıdaki ihtiyaçları karşılamak açısından uygun olduğunu düşünüyoruz.

Ancak önemli yapısal sorunlarla karşılaşmaktayız. Bunların başında Hepimizin Sendikası Mesleki Eğitim Komisyonu olarak belirlediğimiz ve altını çizdiğimiz sorunlardan biri olan sektörel ihtiyaçlara göre alanların belirlenmemesidir. Bu durumu Bilişim Teknolojileri Bölümünde çok net bir şekilde görmekteyiz. BT öğrenciler tarafından en çok tercih edilen fakat kendi branşlarında istihdam oranı en düşük olan bir bölüm haline gelmiştir.

Aynı bölge içinde eski adıyla Kız Meslek, Ticaret Meslek, Çok Programlı vd. liselerde açılan Bilişim Teknolojileri Bölümlerinde nitelik düşmekle birlikte öğrencilerimiz istihdam edilememektedir. Sayısal beceri isteyen Bilişim Teknolojileri Bölümünü tercih eden öğrencilerinin akademik başarılarının ve hazır bulunuşluklarının istenen düzeyde olmaması bölüm için büyük bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bu şartlar altında çözüm önerilerimizi maddeler halinde açıklamak istiyorum.

  • Aynı bölgedeki sektörel ihtiyaçlar ve nüfus yoğunluğu dikkate alınarak MTAL’deki Bilişim Teknolojileri Bölümlerinin kapatılarak teknik lise statüsünde olan müstakil Bilişim Teknolojileri Liseleri açılmalıdır.
  • Atölyelerde başta bilgisayarlar olmak üzere donanım birimlerinin maliyetini düşündüğümüzde ülke çapında büyük oranda ekonomik tasarruf sağlanacaktır.
  • Bilişim Teknolojileri Liselerine alınacak öğrencilerin not ortalaması 85 ve üzeri olmalıdır. Kontenjanın düşürülmesi mesleki yetkinliği ve kaliteyi artıracak sektörel istihdamın önünü açacaktır.
  • Bilişim Teknolojileri Liselerinde oluşturulacak alt alanlara öğretmenler ilgi, birikim, uzmanlık ve isteklerine göre görevlendirilmelidir. Öğretmenlerimize hizmet içi eğitimlerle, eksik ve yetersiz kalınan durumlarda destek olunmalı ve çağın gerektirdiği yeni bilgi ve beceriler kazandırılmalıdır.
  • Bu liselerden mezun olacak öğrenciler teknisyen ünvanına sahip olmalı, alanıyla ilgili yükseköğretim programlarına yerleşmek isteyen öğrenciler için ek puan verilmeli ve kontenjan ayrılmalıdır.
  • İstekleri dâhilinde elektronik cihazların (telefon, tablet, bilgisayar vd.) tamir, bakım ve onarımı için Teknik Servis Sertifika programı tüm dallardaki öğrenciler için sağlanmalıdır.
  • Bilişim Teknolojileri Lisesinden mezun olacak öğrenciler devlet politikasıyla kamu kurumlarında ve bakanlık adına yapılan protokollerle özel şirketlerde istihdam edilmeli ve iş garantisi verilmelidir.

Türkiye, teknolojik atılımların hızla artacağı bir döneme girmiştir. Burada çalışacak işçileri,teknisyenleri, mühendisleri yetiştirecek bilgi ve birikime sahiptir. Güçlü, söz sahibi tam bağımsız bir Türkiye için azimle çalışmayı, üretmeyi amaç edinmiş gençliğimize güveniyoruz.

Öğretmen Milli eğitim şurası üreten türkiye meslek lisesi