Tarikatlar İslam’a aykırı!
Son günlerde tartışılan cemaat ve tarikatları ilahiyatçılar değerlendirdi. Tarikatların İslam’a uygun olmadığını söyleyen Ay: İslam içerisindeki bütün gizli yapılar iktidara adaydır. Bunun için fetvalar geliştirip iktidar sahibi olmak isterler. Hepsi zararlı yapıdır ve ortadan kaldırılması gerekir.
FETÖ ile başlayıp, Furkan Vakfı ve Adnan Oktar tarikatlarıyla devam eden operasyonlardan sonra tarikat ve cemaatlerin İslam dinindeki yeri tartışılmaya başlandı. İslam’da tarikat ve cemaatlere yer var mıdır sorusunu ilahiyatçılara sorduk. İlahiyatçı yazar Hakkı Yılmaz, “İslamla bağdaşmaz” dedi. İlahiyatçı Prof. Dr Yümni Sezen tarikatların “tehlikeli” olduğunu vurguladı. İlahiyatçı Yazar Nazif Ay, “Kanlı bir şekilde iktidar sahibi olmak isterler” uyarısında bulundu. İşte ilahiyatçıların tarikat- cemaat değerlendirmeleri:
‘TARİKAT UYUŞTURUR’
İlahiyatçı Yazar Hakkı Yılmaz, İslam dininde tefrika, mezhep, tarikat ve cemaatlere yer olmadığını belirtti. İslam’ın, birliği, Müslümanların bir olmasını istediğini belirten Yılmaz, ‘yerli milli tarikat’ söylemine de karşı çıktı. Tarikatların insanları uyuşturduğunu vurgulayan Yılmaz şöyle konuştu:
“Yerli, milli tarikat olmaz. Bunlar milleti parça parça ayıracaklar. Başlarına kendi inançlarında, onları yönlendirecek birer çoban koyacaklar. O çobanların marifetleriyle itaat sağlayacaklar. Mevlevilik gibi Türk tarikatları var deniyor. Onlar da ayrı bir din. İslamla bağdaşmaz. İnancı da ibadeti de ayrı. İslam haktır, gerçektir. Yeri gelir acıdır. Bunlar acıları unutturan, mutsuz adamları mutlu eden, uyuşturan şeylerdir. Kimliklerini kişiliklerini elinden alan, beyin yıkama şeyleridir. Tarikatlar ayrı bir dindir. İnsanları uyuştururlar. Geleceklerini karartırlar. Tarikatlarda hiç kimsenin geleceği yoktur, gelecekle ilgili bir ideali yoktur. Ülküsü yoktur. Kendisi düşünmez, düşünenleri vardır.”
İlahiyatçı Prof. Dr Yümni Sezen tarikatların her zaman siyasetle bağ kurduklarını belirterek tehlikeli olduklarını vurguladı. İslam’da ana temele dokunmadan farklı ekollerin olabileceğini söyleyen Sezen, paralel bir din gibi ayrı ayrı tenkitlerin, peygamberi sollayan velilerin olamayacağını belirtti.
‘CIA İLE İLİŞKİLERİ VAR’
Tarikatların dine de darbe vurduğunu ifade eden Sezen şunları söyledi:
“Bunlar İslam’a aykırı. Şeyhe bağlılık, üstün yetkilere vardığı zaman, İslam’la çatışır hale gelir. İslam’da mezhep de tarikat da yoktur. Tarikatlar tehlikelidir. Ayrı bir yolmuş gibi bir hale geldi. Biz Allah’ız diyecek seviyeye getirenler oldu. Bütün tarikatlar, cemaatler siyasetle hep bağ kurmuşlardır. Yalnız ülkeye değil dine de darbe vururlar. CIA ile ilişkilerini daha önce söylediğimizde kimse inanmamıştı. İslamın ruhunda böyle bir şey yok. FETÖ, Adnan Oktar gibileri daha çok var. Bunların İslamla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok.”
‘ZARARLI YAPILAR ORTADAN KALDIRILMALI’
İslam’da ilk fikir aykırılıklarının ve mezheplerin, Hz. Muhammed’in vefatından sonra ortaya çıktığını söyleyen İlahiyatçı Yazar Nazif Ay, Türkiye’de bu yapıların Menderes döneminde yeniden ortaya çıktığını, güçlenmeye başladıklarını vurguladı. Ay, cemaatlerin zararsız yapılar olarak ortaya çıkıp daha sonra ticari teşekküller haline geldiğine, sosyal ve siyasal hayatımızın ortasına oturduklarına dikkat çekti. Bütün tarikat ve cemaatlerin siyasete, hukuk ve sosyal alana ortak olma, hatta ele geçirme çabası içinde olduğunu belirten Nazif Ay, şöyle konuştu:
“Tarikatların doğasında bu vardır. İslam içerisinde bulunan bütün yapılar iktidara adaydır. Bunun için fetvalar geliştirip kanlı bir şekilde iktidar sahibi olmak isterler. İslamiyete asla uygun değildir. Hepsi zararlı yapıdır ve ortadan kaldırılması gerekir. Hiçbir ahlakı temsil edemez. İnanç noktasında da İslam’ın yapısına uymaz. Şeyhlik, totemizmin karşılığıdır. Bir kişiyi olduğundan fazla şekilde kutsallaştırır. Kendi liderlerini tapılacak mevkiye çıkartır, tek otorite kabul eder. İslam’da otorite kaynak olarak ya Kuran’ı ya da peygamber sözlerini gösterebiliriz. Şeyhin rüyaları, din adamlarının ortaya koyduğu fetvalar din değildir.”