TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, Aydınlık'a anlattı: Merkezi plan bölgesel üretim modeli
Hızla artan gıda fiyatları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni harekete geçirdi. Matlı, kamu ve özel sektörün bir arada olduğu uzun vadeli merkezi planlama yapılmasının gerektiğini söyledi.
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, yardımcılarıyla birlikte dün önce TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ile ardından da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştü. Görüşmeler öncesi TESK ve TOBB üyelerinden taleplerin başkanlara iletildiği öğrenildi. Görüşmelerde, enflasyonla mücadele konusunda atılması gereken adımların ele alındığı ifade edildi. TESK ile görüşme sonrası Merkez Bankası'ndan “Enflasyon hedeflemesi çerçevesinde 2023 yılında yüzde 5 düzeyinde oluşacak fiyat istikrarı hedefine ilişkin bilgilendirme yapmak ve bu hedef etrafında toplumsal sahiplenme sağlamak amacıyla TESK ziyaret edildi. Ziyaret sırasında TESK yönetiminin fiyat istikrarı hedefine yönelik güçlü desteklerinin görülmesinden büyük memnuniyet duyuldu" açıklaması yapıldı. TOBB, TÜSİAD, TESK ve MÜSİAD geçen günlerde fiyat istiktarına vurgu yapan ve Merkez Bankası'na enflasyonla mücadelede destek veren bir ortak açıklama yapmıştı.
ON YILLIK PLAN LAZIM
İki yıl aradan sonra yine hızla artan gıda fiyatları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) de harekete geçirdi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı, Tarım Meclisi toplantısının ardından basına yaptığı açıklamada tarımda uzun vadeli politikanın gerekliliğine işaret etti. Matlı'nın basına yansıyan açıklamalarında şu beş öneri öne çıktı:
1-Tarımsal üretim artırılmalı ve verimli hale getirilmeli, iyi tarım uygulamaları geliştirilmeli.
2- Tarım sigortaları yaygınlaştırılmalı.
3- Tarımsal üretimde mazot, gübre, ilaç başta olmak üzere girdi maliyetlerindeki Özel Tüketim Vergisi düşürülmeli.
4- Gıda maddelerindeki Katma Değer Vergisi oranı düşürülmeli.
5- Tarımda kullanılan elektriğin tarımsal destekleme kapsamına alınmalı.
DESTEK ÖNCEDEN AÇIKLANMALI
Konuya ilişkin Aydınlık'a konuşan Başkan Özer Matlı, sorunun arz yani üretim kaynaklı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin tarımda hangi yöne gideceğini belirlemesi gerektiğini bunun için de kamu ve özel sektörün bir arada olduğu bir merkezi planlamaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Matlı, TOBB olarak Cumhurbaşkanlığı ve ilgili bakanlıklara talep ve önerilerini dönem dönem sunduklarını anlattı.
“Tarımda küçük aile işletmeleri mi desteklenecek yoksa ABD'deki gibi büyük üreticilerle mi yola devam edilecek? Sebze meyveye mi ağırlık verilecek yoksa hayvancılık yani protein ülkesi mi olunacak? Hangi bölgede hangi üretim yapılacak?” Türkiye'nin bu konularda karar verip tıpkı savunma sanayisinde başardığı gibi tarımda da on yıllık bir hedef koyup oyunu değiştirecek adımlar atması gerektiğini ifade eden Bursa Ticaret Borsası Başkanı Matlı, özetle şunları söyledi:
- Pandemi bize şunu öğretti üretmediğin zaman paran olsa da işe yaramıyor.
- Algımızın da değişmesi gerekiyor. Herkes tarımı seviyor ama tarımda çalışmak istemiyor.
- Benim şahsi fikrim küçük aile işletmeciliği ile yola devam edilmesi yönünde.
- Bölgesel üretim modelleri, üretim tercihleri belirlenmeli.
- Devlet neyi destekleyecekse ekilmeden önce bunu söylemeli.
- Tarımda raylı sistemle taşıma yapılmalı; bütün dünyada böyle biz TIR'larla taşıyoruz.
- Üretmediğimiz için dövizden etkileniyoruz; bir dolar arttı, iki dünyada korumacılık arttı ve ülkeler ihracata yasak getiriyor, üç dünyada para bol ve ucuz fonlar tarım ürünlerine yöneldiler. Üretim politikası olmayınca en çok etkilenen biz oluyoruz.
- Tek merkezden bir tarım politikası gerekiyor.
- Şahsi fikrim biz üzerimize ne düşüyorsa tıpkı TOGG'da olduğu gibi yapmaya hazırız.
PATRONLARDAN 'KOOPERATİF' VURGUSU
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, “Üretim daraldı, çiftçi yok oldu. İthalata bağımlı hale gelmemek için tarımsal üretimi artırmak ve sanayi kadar önem vermek zorundayız” dedi. Özilhan bu sözleri Şubat 2019'da söyledi. O dönem patates, soğan depoları basılıyordu. Aradan iki yıl geçti. Bugün de Ticaret Bakanlığı denetçileri fahiş fiyat avına çıktı. Birçok firmaya ceza kesildi.
Özilhan o dönem şu uyarı ve önerileri yapmıştı:
- Üretimin azaldığı, çiftçiliğin yok olduğu, buna karşılık tüketimin hızla arttığı bir durumda, fiyat kontrolleri ile bir yere varılamaz.
- Küçük tarım arazileri ve küçük çiftçilikle, ölçek ekonomisinden nasıl yararlanacağımızın yollarını arayıp bulmalıyız.
- Türkiye koşullarında bunun yolu, çiftçilerin havza ve ürün bazında kooperatifler biçiminde örgütlenmesinden geçiyor. Fransa, İsviçre, ABD gibi ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de kooperatifçiliği geliştirmeliyiz. Hali hazırda çok iyi çalışan birkaç kooperatifimiz var. Bu modeli geliştirmemiz ve tüm ülkeye yaymamız gerekiyor.
- Piyasa yapısını düzenlemek ve örgütlenmeyi geliştirmek, tarım ve hayvancılığa destek ve teşvikleri geliştirmek ve etkili dağıtımını sağlamak, meyve ve sebze tedarik zincirindeki yüzde 30-40’lara varan kayıp ve atıkların önüne geçmek, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve su kaynaklarını etkin kullanmak, dijital, akılcı ve iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak da diğer önemli başlıklar.
- İş dünyasının da içinde yer aldığı bir kurumsal istişare ve koordinasyon mekanizmasının etkin çalışması, bugünün yakıcı sorunlarına uzun vadeli bir bakış açısıyla çözüm üretmesi gerekiyor.
TÜSİAD'IN 32 MADDELİK ÖZET ÖNERİLERİ
TÜSİAD Mart 2020'de de sürdürülebilir büyüme bağlamında tarım ve gıda sektörünü analiz eden bir rapor yayınladı. Raporda, üreticinin gelirden alacağı payı artırmanın en iyi yollarından birinin üretici örgütlülüğünün artırılması olduğu vurgulandı. Bununla birlikte raporda dikkatimizi çeken şu öneriler yer aldı:
1-Değer zinciri finansman araçlarının (ürün senetleri, alacak finansmanı, sözleşmeli tarımsal üretim) üretici örgütlerinin finansmana erişim imkanlarına entegre edilmesi.
2-Tarım sektöründe alternatif kıymetlerin teminat olarak kabul edilmesi ve bu çerçevede lisanslı depolar, üretici örgütleri ve belirli büyüklüğün üzerinde olan kurumlar ile yapılan ı̇ş anlaşmalarının teminat imkanlarını sağlayacak yasal altyapıların geliştirilmesi.
3-Tarım sektöründe finansman olanaklarını artırmak amacıyla sadece tarım sektöründe üretici örgütlerine yönelik olarak bir “kırsal kredi garanti mekanizması” geliştirilmesi ve uygulamaya konulması.
KAMU-ÖZEL PAKETLEME MERKEZİ
4-Tarımsal ürünlerin fiyatlarındaki dalgalanmaları önlemek ve fiyat riskini ortadan kaldırmak amacıyla TARSİM kapsamında üretici gelirini korumaya yönelik gelir koruma sigortası uygulamalarının devreye alınması.
5-Üreticilere yapılacak sübvansiyonların kapsamının, ayrıntılı tutarların ve ödeme takviminin en azından bir yıl önceden açıklanması.
6-Çok disiplini kapsayan ve üretici koşullarını dikkate alan tarım-gıda bilgi ve uygulama platformunun kurulması.
7-Kapsamı genişleyen devlet destekli tarım sigorta sisteminin sübvansiyon oranlarının güncellenmesi.
8-Yeni Hal Yasası’nda komisyoncu-tüccar ayrımının ortadan kaldırılması.
9-Kamu-özel sektör işbirliğinde yurt sathına yayılmış meyve-sebze tasnif ve paketleme merkezlerinin kurulması ve destek verilmesi.
MERKEZİ PLANLAMAYA GEÇİLSİN
10-Soğuk zincir ve tarım soğuk hava depoları işletme faaliyetlerine vergi indirimi sağlanması
11-Ulusal Gıda Vadisi/Gıda Parkı, Gıda Pazarları kurulması.
12-Yalın ve çevik bir tarım-gıda tedarik zinciri oluşturulması.
13-Merkezi planlamaya ve kaynakların ortak kullanımına geçilmesi.
14-Tarım ve lojistik master planlarının uyumlaştırılması.
15-Üretici ve tüketici arası süre ve maliyet kayıplarının azaltılması.
16-Gıda, İçecek ve tarım sektöründe örgütlülük yasal altyapısının düzenlenerek, sektörde yer alan örgütlerin tek mevzuat altında ve tek kurum altında toparlanması.
17-Yeni Hal Yasası'nda üretici örgütlülüğün güçlendirilmesine yönelik öneriler, fiziksel üretici örgütü kotalarının kaldırılması ve üretici örgütlerine hal dışı satış İmkanlarının sağlanması.
GİRDİ FİYATINA GÜNLÜK TAKİP
18-Üretim girdilerinin günlük veya haftalık karşılaştırmalı fiyat takip altyapısının geliştirilmesi.
19-Tarım sayımına acilen başlanması
20-Tarım-gıda sistemindeki her türlü girdi-çıktı mal, ürün, hizmet fiyat bilgilerini dönemsel ve mekansal olarak kolaylıkla erişilebilir şekilde sunan sitenin kurulması.
21-Sözleşmeli üretim için yasal mevzuatın hazırlanması ve sözleşmeli üretim uygulamalarında denetim, bağlayıcılık ve sözleşme yapılarının düzenlenmesi.
22-Yöresel yayım sisteminin kamu-özel sektör işbirliğinde hayata geçirilmesi.
23-Üreticinin ve tarım işçilerinin beceri düzeyinin artırılması için yöresel eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanması.
24-Tarım malları üretiminde kalite ve standartların belirlenmesi ve yükseltilmesi için kamu desteğinde üretici ve arz zincirinin diğer oyuncularıyla ortaklıkların kurulması.
25-Tarım ve gıda ürünlerine dair dış ticaret politikalarının revize edilmesi.
26-Nitelikli iş gücünü tarımsal üretime yöneltmek ve nitelikli tarım girişimciliğini destekleme.
DÜŞÜK GELİRLİYE İKLİME UYUM DESTEĞİ
- 27-Kamunun piyasalarda düzenleyici ve denetleyici olduğu; tarım teknolojilerine odaklanmış kapsayıcı bir strateji belgesini ve yol haritasını hazırlaması.
- 28-Ayrıntılı şekilde kurgulanmış, modellenmiş, finansman olanaklarının üzerinde çalışılmış, farklı paydaşların bir araya geldiği, tekrarlanabilir, ölçeklendirilebilir ve sürdürülebilir tarım teknolojileri kümelenmelerinin gerçekleştirilmesi.
- 29-Tarımda iklim değişikliğine uyum seferberliği ve iklim değişikliğine “Uyum Fonu’nun” acilen oluşturulması, tarımda iklim değişikliği araştırma ve uygulama enstitüsü kurulması.
- 30-Düşük gelirli çiftçi ve ihracat merkezli iklim değişikliğine uyum desteklemeleri.
- 31-Tarımda yüzde 100 basınçlı sulamaya geçiş.
- 32-İklim bazlı dinamik tarımsal sigorta.
ÜRETİM DEVRİMİNİN TEMEL HEDEFİ
Tarımsal ürün üreticisinden sanayicisine tüccarından aracısına kadar bugün herkes yaşanan sorunun arz eksikliğinden yani üretim azlığından kaynaklandığını vurguluyor. Vatan Partisi iki yıl önce açıkladığı kapsamlı Üretim Devrimi Programında gıda güvenliğini önceleyerek “Gıda güvenliği” başlığını öne çıkardı. Programda, “Üretim Devriminin hedeflerine ulaşana kadar bütün vatandaşlarımızın karnını doyurmak ve insanca yaşamı güven altına almak, en temel meseledir. Çünkü hiçbir hükümet, açlığın sorunlarına dayanamaz” ilkesi belirlendi. Bugün Türkiye'nin ciddi bir üretim planlamasına gitmesi tarımdaki sorun ve gıda fiyatlarındaki yangınla yeniden manşetlere çıktı.
ÜRETİCİNİN GELİR AÇIĞI KAPATILMALI
TÜSİAD Gıda, İçecek ve Tarım Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Aktaş, bizim de katıldığımız Koç Üniversitesi- TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu tarafından düzenlenen çevrimiçi toplantıda şu önerileri yaptı:
- Türkiye'deki uzun ve kompleks değer zinciri sağlıklı şekilde yönetilmeli.
- Protein bazlı tarım alt sektöründe ithal girdi bağımlılığı var. Yemde ithalatı çözecek üretim yapılmalı.
- Verimlilikle gübre kullanımı azaltılmalı.
- Üreticinin örgütlenmesi. Doğru işleyen bir kooperatif yapısı sayesinde sanayi ile entegrasyon.
- Türkiye'deki her alanın ekilmesi lazım.
- Üreticinin toprağından uzaklaştırılmaması lazım
- Neyi ekeceği, kime satacağı, hangi maliyetten satacağı güvence altına alınmalı.
- Üreticinin gelir açığının kapatılması lazım. Sahada kalması sağlansın.