Türk askeri DAEŞ’e bağlı sözde ‘Doğu Türkistan’ teröristlerini temizlemedi mi?
ABD emperyalistlerinin Paris’te kurduğu sözümona “Doğu Türkistan Meclisi”nin Başkanı Seyit Tümtürk, 12 Ekim 2018 Cuma günü İyi Parti Genel Merkezini ziyaret ederek, Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu ile görüştü. Seyit Tümtürk, bu ziyarette İyi Parti’ye sözde “Dünya Uygur Kurultayı Başkanı” Rabia Kadir’in selamlarını getirdi. Rabia Kadir, tıpkı Fetullah Hoca gibi CIA ilişkisiyle nam salmıştır ve ABD’ye iltica etmiş bulunuyor.
Tümtürk, İyi Parti’de yaptığı açıklamada, aynen şunları ileri sürüyor:
- Çin, Uygurları yok etme politikası izliyor.
- Doğu Türkistan davası Türkiye’de yanlış biliniyor. Çünkü Doğu Perinçek’in cümleleriyle resmediliyor.
- AKP iktidarı da bu hususta özenli davranmıyor.
- Yanlış politika, inşallah İyi Parti’nin desteğiyle düzelecek.
İyi Parti Grup Başkanvekili de, “Doğu Türkistan’ın Çin’in zulmüne ve Batı’nın insafına terk edilemeyeceğini” belirtiyor (Aydınlık, 13 Ekim 2018).
SÖZDE ‘DOĞU TÜRKİSTAN’ TERÖRİSTLERİNİ SURİYE’DE KİM YOK ETTİ
Bu konudaki kafa karışıklığına bütünüyle son verecek bir tecrübeyi daha yeni yaşadık. Türk Ordusu, 24 Ağustos 2017 günü başlayan Fırat Kalkanı Harekâtında DAEŞ (IŞİD)’i hedef aldı. DAEŞ terör örgütü içinde o sırada sözümona “Doğu Türkistan İslamî Hareketi” mensubu 10-15 bin terörist vardı. Türk askeri, DAEŞ terör örgütünü El Bab’a kadar kovaladı ve orada bulunan örgüt mensuplarını imha etti. Fırat Kalkanı Harekâtı’nda öldürülen DAEŞ mensubu terörist sayısı 2 binin üzerindedir. Sözde “Doğu Türkistan İslamî Hareketi” mensubu teröristler de Türk Ordusuna karşı savaştı. PKK da, Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında taciz ateşleriyle DAEŞ’e ve dolayısıyla “Doğu Türkistan İslamî Hareketi”ne destek oldu.
DOĞU TÜRKİSTAN İSLAMÎ HAREKETİ’NİN SİCİLİ
Türkiye, Suriye, Irak ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı savaşan bugünkü adıyla sözde “Türkistan İslam Partisi”nin sicilinde şunlar kayıtlı:
- Örgüt, El Kaide’ye bağlı olarak “Doğu Türkistan İslamî Hareketi” adıyla kuruldu.
- Daha sonra partileşerek “Doğu Türkistan İslam Partisi” oldu.
- Örgüt, bir kısım Özbek kökenli İslamî örgüt mensubuyla da birleşerek, “Türkistan İslam Partisi” adını aldı. Böylece yalnız Doğu Türkistan’ı değil, bütünüyle Türkistan’ı temsil iddiasıyla faaliyet yürütüyor.
- Sözümona “Türkistan İslam Partisi”nin şu anda 10-15 bin kadar mensubu, El Nusra ve DAEŞ’te örgütlü. Yerli ve yabancı bir çok kaynak, aileleriyle birlikte İdlib kırsalında Cisr Şuğur bölgesinde yoğun olarak bulundukları bilgisini veriyorlar.
Tıpkı DAEŞ gibi, bu örgütün de Türkistan ve İslam kavramlarıyla birlikte anılacak bir yanı yok.
ABD GÜDÜMLÜ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ORTAK CEPHESİ
Sözde “Türkistan İslam Partisi” de, tıpkı PKK gibi FETÖ müttefikidir, dahası FETÖ bağlantılıdır.
Sözde “Türkistan İslam Partisi” adlı terör örgütünü PKK terör örgütü ve Fetullah terör örgütü ile aynı cephede birleştiren, ABD emperyalizmi ve İsrail’dir. Her üç terör örgütünü de ABD ve İsrail silahlandırıyor, donatıyor, eğitiyor ve yönlendiriyor. Üç terör örgütü de, ABD ve İsrail’in amaçları için Türkiye’ye, Suriye’ye, Irak’a, İran’a, Rusya’ya ve Çin’e karşı savaştılar ve savaşıyorlar.
Türk askeri DAEŞ’e Suriye’nin kuzeyinde ağır darbe indirince, sözde “Türkistan İslam Partisi” adlı terör örgütü mensuplarının bir kısmının Afganistan üzerinden Çin’in Sinciang-Uygur Özerk Bölgesine sızdırıldığı haberleri dünya basınında yer aldı.
ABD’nin Paris’te kurduğu sözümona “Doğu Türkistan Millî Meclisi” de, bu “Türkistan İslam Partisi” adlı terör örgütüyle bağlantılıdır. Sözde “Dünya Uygur Kurultayı Başkanı” Rabia Kadir’in ve sözümona “Doğu Türkistan Millî Meclisi” Başkanı Seyit Tümtürk’ün sözde “Türkistan İslam Partisi”ni kınayan bir sözünü hiç duydunuz mu, duyabilir misiniz?
KAŞİF KOZİNOĞLU SÖZDE ‘DOĞU TÜRKİSTAN’ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN CIA BAĞLARINI ANLATMIŞTI
MİT’in Orta Asya Dairesi Sorumlusu Bnbş. Kaşif Kozinoğlu, Silivri Cezaevi’nde şehit edilmeden önce bana yazdığı mektuplarında sözde “Doğu Türkistan Terör Örgütü” mensuplarını CIA ile birlikte nasıl örgütlediklerini ve Çin’e karşı nasıl silahlı eylemlere kışkırttıklarını anlatmıştı. Yine bana yazdığı mektuplarında, bu gerçeği yargı önünde de anlatacağını yazıyordu. Bu nedenle duruşmaların başlamasına 10 gün kala öldürüldü.
SORULAR
Şimdi soruyoruz: Türk Ordusuna karşı daha dün El Bab’ta savaşan teröristler, Çin Sinciang-Uygur bölgesine gidince kurtuluş savaşçısı mı oluyorlar?
Yine soruyoruz: Türk Ordusunun Suriye topraklarında imha ettiği teröristleri, Çin topraklarında desteklemenin Türklükle, Türkçülükle, Türkiye’nin bağımsızlığıyla, Çin dostluğuyla ne ilgisi var?
Üçüncü soru: PKK terör örgütüne ve FETÖ’ye karşı mücadele, PKK ve FETÖ ile aynı cephede savaşan terör örgütlerine karşı mücadeleden koparılabilir mi?
Dördüncü soru: Türkiye’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak için ABD emperyalizmine karşı dünya ölçeğinde tutarlı bir mücadele yürütmek zorunda değil miyiz?
Beşinci soru: Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin arasına nifak sokma çabaları, ABD planları çerçevesinde değil de nedir?
Altıncı soru: DAEŞ örgütü komutasında Mehmetçiğe kurşun sıkan bu Terör Örgütünün siyasal temsilcileri konumunda olanlar, nasıl oluyor da Türklük veya İslam adına konuşabiliyorlar? Ve İyi Parti yönetimi Mehmetçiğe kurşun sıkanları nasıl oluyor da baş tacı ediyor? ABD’ye sadakati kanıtlamak için mi?