Nagehan Alçı'ya Balyoz şoku
Nagehan Alçı’nın kumpas davalarında FETÖ’cü hakim ve savcılara verdiği desteği yüzüne vuran Vatan Partisi üyesi Işıldak’a yandaş medya linç kampanyası başlattı. Yalan haberlerle olayı çarpıttı
Sıla Kemahlı
Yazar Nagehan Alçı’nın hakaret iddiasıyla şikayetçi olduğu, Vatan Partisi üyesi Piyanist Nazlı Işıldak’ın avukatı Ümit Kaplan “Alçı FETÖ’ye destek verdiği yüzüne vurulunca bunu kaldıramadı, olayda fiili temas yoktur” dedi. İstanbul Etiler’de bir kahve dükkanında karşılaştıkları sırada Alçı ve Işıldak arasında yaşanan sözlü tartışmayı yandaş basın, “Alçı’ya taciz”, “Alçı’ya tehdit” “Alçı’ya çirkin saldırı” başlıkarıyla duyurmuştu. Yine bazı sosyal medya hesaplarından Işıldak’a karşı linç kampanyası başlatıldı. Yaşananları Aydınlık’a değerlendiren Işıldak’ın avukatı Ümit Kaplan şöyle konuştu: “Işıldak Etiler’de kahve almak için sırada beklerken Milliyet Gazetesi yazarı Nagehan Alçı ile karşılaşıyor. Işıldak, Avcı’yı görünce, ‘Yıllarca Ergenekon ve Balyoz davalarını kaleme aldınız. FETÖ ile kolkola hareket ettiniz. Şimdi FETÖ’nün asıl darbeci olduğu ortaya çıktı. 15 Temmuz’da yüzlerce insanımızın hayatına mal oldu.
Bank Asya’dan zamanında aldığınız paralarla villalarda oturuyorsunuz, vicdanınız nasıl rahat ediyor’ gibi serzenişlerde bulunuyor. Polise haber veriliyor karakolda ifadeler alınıyor. Alçı, zamanında FETÖ’ye verdiği destekler yüzüne vurulunca bunu kaldıramamıştır. Kendi gazetelerinde olayın neden olduğunu, karşı tarafın ne söylediğini belirtmiyorlar. Dün yandaş medya mensupları olayı taciz şeklinde yorumladı. Oysa olay sadece sözlü bir münakaşadır. Bir gazetecinin iyi yada kötü eleştiri alması normaldir. Fiili bir temas söz konusu değildir.”
FETÖ’CÜLER GETİRİLDİ
Aydınlık’a konuşan Işıldak, Alçı’ya neden tepki gösterdiğini şöyle anlattı: “Ergenekon ve Balyoz sürecini yakından takip etmiş olan bir yurttaşım. Ordumuzun en parlak subayları, ülkemizin en değerli akademisyenleri, siyasetçileri, aydınları üzerine oynanan alçak kumpas süresince Nagehan Alçı ve benzerlerinin iftira ve nefretini yıllarca hayretle izledim. Bu kumpasları destekler nitelikte yazıları ve sözleri herkesin hafızasındadır. ‘Askeri vesayet’ diye diye tasfiye ettirdikleri subaylarımızın yerlerine fetö’cüler geçirilerek esas darbe girişiminde bulunulmuş ve yüzlerce vatandaşımız bu nedenle katledilmiş, ülkemize büyük zararlar verilmiştir.
ORDUYU YIPRATMAK İÇİN
Kişisel olarak değil ama bir yurttaş olarak ülkem adına çok öfkeliyim. İsmi geçen şahıs ve eşinin terör örgütünün finans ayağı olan bankadan aldıkları krediyi elbette sorguluyor ve bu sayede yalılarda oturmalarını eleştirme hakkım olduğunu düşünüyorum. Yaptığım şey hususları hatırlatmaktan ibaretti. Asker kızı olmaktan gurur duymama rağmen ne bu olayda ne de hayatımın herhangi bir noktasında bunu ulu orta seslendirip kullanmadım. arkadaşlarımın çoğu dahi bunu bilmez. Babamın asker olduğu bilgisi, ifade verme işlemi sırasında verdiğim kimlik bilgilerime ulaşılarak kamuoyuna yansıtıldı ve bu durumu Ordumuzu yıpratmak için kullanmaya tevessül edenler oldu. Ülkesini çok seven ve onun için çalışan bir yurttaş, bir sanatçı ve bir öğretmen olarak milletimize söylenen yalanlara tahammülüm kalmamıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de ülkemin değerlerinin ve aydınlık Türkiye’nin koruyucusu ve savunucusu olmaya devam edeceğim.”
KÜTAHYALI YALAN SÖYLEMİŞ: GENELKURMAY ARAMADI!
Hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, eşi Nagehan Alçı’nın yaşadığı olaya ilişkin dünkü köşesinde yer verdiği “Genelkurmayımız da hem Nagehan’a hem de bana hemen üzüntülerini iletti” iddiası gerçekdışı çıktı. Kütahyalı aynı yazıda Nazlı Işıldak’ın “general kızıyım” sözlerinin de doğru olmadığını iddia etti. Bunu da Genelkurmay’a dayandıran Kütahyalı, “Dahası bu emekli generalin personel kayıtlarına bakınca sadece iki oğlunun olduğunu ve kızının olmadığını, ortada tuhaf bir durum olduğunu söylediler” ifadesini kullandı.
Aydınlık’ın ulaştığı askeri kaynaklar, hem “özür dileme” hem de “general kızı değil” iddialarını yalanladı. Genelkurmay’dan Kütahyalı’ya bir telefon araması yapılmadı. Karargahı arayan kişi Kütahyalı’ydı. Kütahyalı, olayın ayrıntılarının konuşulması için Nagehan Alçı’yla iletişim kurulmasını istedi. bunun üzerine Genelkurmay yetkilisi Alçı’yı aradı ve “Geçmiş olsun. Bir olay yaşanmış. Neler oldu?” diye sordu. Alçı, kendisini eleştiren piyanist Işıldak’ın babasının general olup olmadığının tespiti için Işıldak’ın kimlik bilgilerini gönderdi. İnceleme sonucunda Nazlı Işıldak’ın, Tuğgeneral Fahri Işıldak’ın kızı olduğu tespit edildi.