Afrin’in şifreleri

HABER MERKEZİ

Türkiye, Rusya’nın da bölgeden çekilmesi ile birlikte PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin işgalindeki Afrin’i toplarla vurmaya devam ediyor. Kaynaklar geniş çaplı bir askeri operasyon için sayılı günler kaldığını belirtiyor. Astana sürecinde Suriye’de çözüm ortaklarımız Rusya ve İran’ın bu operasyonda rolü ne olacak? Türkiye, Suriye ordusu ile işbirliği mi yapıyor? Afrin ile birlikte paralel Münbiç operasyonu nasıl yönetilmelidir? Strateji uzmanı emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu Aydınlık için yorumladı:

KORİDORUN ÇÖKÜŞÜ

“Afrin’i 2012 yılında PKK’nın Suriye kolu YPG işgal ederek sözde kanton ilan etti. Aynı zamanda Münbiç de yine 2016 yılında işgal edildi. Bu iki YPG işgalindeki bölge Fırat’ın batısında bulunuyor. Afrin’in şöyle bir özelliği var; hem Kilis hem de Hatay sınırımızda bulunuyor. Amanos dağlarında eylem faaliyetlerinde bulunan PKK’nın en fazla destek aldığı yer burası. Dolayısıyla Afrin’deki YPG, PKK’yı en fazla destekleyen ve eleman sağlayan Suriye bölgesinden biri ve Türkiye açısından önemli bir tehdit unsuru barındırıyor.

Şimdi biliyorsunuz Suriye’nin kuzeyinde sözde PKK koridoru planı var. Fırat Kalkanı ile bu koridor bölündü fakat aynı zamanda bu koridorun hedefinde Münbiç ve Afrin de vardı. Bu bölgelere yerleşen unsurlar nedeniyle Türkiye bu iki bölgeye harekat yapamadı. Şimdi ise ABD’nin YPG ile birlikte yürüttüğü Rakka operasyonu Türkiye için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Şimdi sıra Fırat’ın batısındaki sözde koridorun doğudaki bölgesinin bertaraf edilmesine geldi.

RUSYA NİYE AFRİN’DEN ÇEKİLİYOR?

Rusya’nın çekilmesinin birkaç nedeni var. Rusya, Rakka operasyonu ile beraber YPG’nin ABD’ye çok fazla yanaştığının farkına vardı. Öte yandan Rakka’dan sonra ABD/YPG’nin hedefi Deyrezor olarak biliniyor. Deyrezor Rusya ile birlikte Suriye ordusunun ulaşmaya çalıştığı bir bölge. Bir de ABD’nin ‘Suriye kimyasal kullanırsa vururuz’ tehditlerini gören Rusya artık ABD’nin bölgedeki amacını daha da belirginleştirdi. Tüm bunlarla birlikte İdlib konusu da gündemde. İdlib’de kimler var; El Nusra gibi, Ahrar-el Şam gibi aşırı cihatçı radikal örgütler... Ayrıca Horosan grubu dediğimiz Reina katiliamını da yapan doğudan gelen ve IŞİD’e katılan gruplar var. Rusya bu Çeçen Kırgız vs. uyruklu kişilerden oluşan IŞİD motifli grupların ülkelerine dönmeden orada etkisiz hale getirilmesini istiyor. İşte bu nedenler işbirliğinin önünü açtı. Türkiye, Rusya ve İran İdlib’de temizlik başlatacak. Bu 4-5 Temmuz’daki Astana görüş- melerinde netleşecek. Bunun ardından işbirliğinin Afrin’e de taşınması konusunda Rusya razı oldu.

AFRİN EL BAB GİBİ Mİ KONTROL EDİLECEK?

Afrin’e yapılacak operasyon El Bab’taki gibi olmayacak. Yani şehrin tamamı kontrol altına alınmayacak. İdlib ile Afrin arasındaki bazı yerleşim birimleri var. Afrin’in güneyinde Tel Rifat ve Minniğ Askeri Havalimanı buna dahil. Buradaki bazı yerleşim yerlerini Türkiye ele geçirince, YPG ve IŞİD’in karşınıza çıkamayacağı bir güvenlik şeridi yolu açılıyor. Türkiye’nin amacı budur.

Böylece Afrin içindeki YPG’yi de çember içine alarak arındırıyor ve dış bölgelerle irtibatını kesiyor. Kuşatma YPG’nin orada kendi kendine zayıflatmasını ve yok olmasını sağlayacak. Operasyon ne zaman başlayacak derseniz, Astana görüşmesi sonrasında yapılacağını düşünüyorum.

BİR TAŞLA İKİ KUŞ

Suriye ordusu, Rusya’nın isteği ile Afrin-Halep yolunu kesti ve emniyete aldı. Bunun ekonomik nedenlerden ayrıca bir nedeni daha var. Türkiye’nin yapacağı olası Münbiç operasyonu için Afrin’den gelen yardımı engellemek. Bunu yapan Suriye ordusu dolaylı yoldan Türkiye ile işbirliği yapıyor. Türkiye böyle tarihi bir fırsat ele geçirmişken, Afrin operasyonu ile paralel olarak sınırın 37 km. güneyindeki Süleyman Şah Türbesi’nin eski yerini tekrar almalı. Böylelikle Münbiç’in gidiş ve gelişte kullanılan yolu önemli ölçüde kontrol altına alınır. Tehdidin büyük bir boyutu önlenir. Dolayısıyla bu sözde PKK koridoru hem Afrin’de hem de Münbiç’te bertaraf edilmiş olur. Türkiye bunu yaparsa bir taşla iki kuş vurur.”