‘Üretelim’ diyorsan çiftçiyi destekle!
Maliyeti 1,5 lira olan buğdaya 1,35 kuruş verildiği takdirde çiftçinin ekmeyeceğini söyleyen Güngör, ‘Çünkü çiftçi kazanamadığında ekmez.Bazı durumlar için kamu politikaları uygulanmalı, sermayeye bırakmamak lazım’ dedi.Güngör devletin zarar etmek pahasına çiftçiyi desteklemesi gerektiğini belirtti.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, çiftçinin üretebilmesi için desteklenmesi gerektiğini söyledi. Odanın Gaziantep Şubesi yeni hizmet binası açılışında konuşan Güngör, küresel iklim değişikliğinin üretime etkisi üzerinde durdu, şöyle konuştu:
‘YAĞMUR YAĞMIYOR NÜFUS ARTIYOR NASIL ÜRETECEĞİZ?’
“Üretici bir taraftan girdi maliyetleriyle uğraşırken bir taraftan da iklimle uğraşıyor. Şu anda yağmura ihtiyacımız var. Yağmurun yağmaması ürünlerde düşük verim anlamına gelir. Türkiye’de nüfus artıyor ve bizim üretmemiz lazım. Her yıl 22 milyon ton buğdaya ihtiyacımız varken, bu sene 19 milyon ton buğday ürettik. 3 milyon ton buğday eksiğimiz var. Buğday çiftçisini desteklemek, iyi fiyat vermek lazım. Maliyeti 1,5 lira olan buğdaya 1,35 kuruş verilirse, çiftçi ekmez. Çünkü çiftçi kazanamadığında ekmez. Bazı durumlar için kamu politikaları uygulanmalı, sermayeye bırakmamak lazım. Çiftçi destekleyeceksin, gerekirse zarar edeceksin. Türkiye’nin bir tarım politikası yok. Bakandan bakana değişen bir tarım politikası var. Bunlar doğru değil. Ziraat Mühendisleri Odası olarak tarım şurasında raporlar ilettik. Bakanlığın bu raporları dikkate alması lazım.”
‘TARIM ARAZİLERİMİZ DARALIYOR’
Ziraat Mühendisleri Odası olarak Türkiye tarımının son durumunu raporlar halinde ilgili yerlere bildirdiklerini belirten Güngör, şöyle sürdürdü: “Sıkıntılarımız var, işlenebilir tarım arazilerimiz daralıyor, 26 buçuk milyon hektardan 23.2 milyon hektar alana düştü. Mera alanlarımız daraldı, 16 buçuk milyon hektardan 11 milyon hektar alana düştü. Sularımız, derelerimiz, çiftçimiz sıkıntılı. Çiftçi büyük sorunlarla karşı karşıya. Girdi maliyetleri inanılmaz derecede arttı, destekler yetersiz. Bakanlığın uyguladığı iyi tarım uygulamaları, organik tarım, hatta tarımsal danışmanlıkta dahi büyük sıkıntılar var. Destekler zamanında ödenmiyor. Üretici para kazanamıyor, üretimden kaçıyor, birçok ürünü artık ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil. Ziraat Mühendisleri Odası olarak rakamları bakanlığa iletiyoruz, kamuoyu ile paylaşıyoruz. Sıkıntılarımızın iyi bir politika ile düzelmesini temenni ediyoruz.”
ET Mİ LAZIM? MERALARI KORUYALIM!
Mera alanlarının azalmasının hayvancılığı etkilediğini kaydeden Özden, çözüme işaret etti: “2002 yılında 16,5 milyon hektar mera alanımız vardı, 11 milyon hektara düştü. Hayvancılığımızı geliştireceksek ve et fiyatlarının düşmesini istiyorsak, meramızı korumamız lazım. Meralarda ıslah çalışması yapılmalı. Meraların çiftçinin huzuruna, hayvancılığın hizmetine verilmesi gerek. Otlar, büyükbaş ve küçükbaşlar için büyük bir protein kaynağıdır. Maalesef meralarımız büyükbaş için hiç uygun değil, küçükbaş hayvanlar için uygun ama ülkemizde küçükbaşa da yeteri kadar önem verilmiyor. TÜİK’e göre yıllık kişi başı et tüketimimiz yaklaşık 14 kilogram ama bu rakam 12 kilograma düştü. Çünkü tüketicinin alım gücü düştü. Et fiyatları, yem fiyatları pahalı. Meralarımızı korumuyoruz, politikalarımız yanlış. Dolayısıyla bu şartlar altında et fiyatlarının düşme şansı yok.”
'SÖZ İLE İCRAAT FARKLI'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçenlerde “Gıda güvenliği milli güvenlik kadar önemli” demişti. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Çok doğru söyledi” dedi ve gıda güvenliği sorunundaki açıklarımıza değindi: “Gıda güvenliği dediğimiz zaman üreticinin ürettiği ürünün kalitesine de önem vermeliyiz. Hepsi birbiri ile bağlantılı. Fakat söz ile icraatların farklı olduğunu görüyoruz. Bu konu bu kadar önemliyken iyi tarım uygulamaları kaldırıldı. Üç yıl üst üste uygulamayanların destekleri kesildi, organik tarımda fiyatlar düştü, tarım danışmanlarında sıkıntılar oldu. Üretici, üretim desteklenmezse gıda güvenliği kontrol altına alınamaz.”