Üretici: Hızlı tren hattı çorak araziden geçsin
Eskişehir'de Ulusal Raylı Sistemler Test Merkezi, hızlı tren denemesi için Alpu’ya bağlı Bozan, Çardakbaşı ve Yeşildon köylerindeki tarım arazileri üzerine kurulacak. Üretici, merkezin çorak araziye yapılmasını istiyor.
Güven Kırgı, Eskişehir Alpu Boran’da Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı. Birkaç hafta önce bölgeye kabus gibi çöken bir dertle baş etmek için çabalıyor. Kısa adı URAYSİM olan Ulusal Raylı Sistemler Test Merkezi, hızlı tren denemesi yapmak üzere Alpu’ya bağlı Bozan, Çardakbaşı ve Yeşildon köylerindeki tarım arazileri üzerine kuruluyor. Oysa, proje için 2016 yılında ilk adım atılmış ve ilgili 28 kuruma giden bilgilendirme ve danışma yazısında bambaşka bir hat çizilmişti. Kurumlar incelediler, biri dışında hepsi onay verdi. Hızlı tren çorak araziden geçecekti. İyi güzel… Yıllar geçti, 2021 Ocak ayına gelince iş başladı. Ki, bir baktı köylüler ray sistemi tam da verimli tarım alanlarının ortasından geçecek. Kooperatifler, yerel gazeteler, ilgili birkaç milletvekili durun, etmeyin eylemeyin dediyse de, başka seçenek sunmuşlarsa da pek kulak asan olmamış. Çünkü maliyet yükselecek! Çünkü yeniden haritalar, yeniden projeler çizilecek, yeniden elektrik hatları kurulacak. Sulama için kurulmuş elektrik direkleri, hatları varken, varsın tarım arazileri de işlenmeyiversin! Ne gam! Güven Kırgı içini Aydınlık’a döktü, inanılmaz ama gerçek hikayeyi anlattı.
BOZAN’I TALAN EDİYOR
“Üç köyden geçiyor URAYSİM. Tren Alpu’dan çıkıyor, sırasıyla Bozan ve Çardakbaşı, tekrar Bozan, tekrar Çardakbaşı ve Yeşildon’dan geçerek Alpu’ya dönmek üzere Bozan’ın tekrar içinde U dönüşü yapıyor. Tek taraflı geçse sıkıntı yok! Bozan’ı talan ediyor! Bizim burada toplaştırma oldu, yani devlet sulama için 18 milyon TL yatırım yaptı. Şu anda burada 43 tane kooperatif kuyusu var. Hepsi aktif çalışıyor. Enerji nakil hatları var. Birçok elektrik direği, elektrik taşıyor. Toplaştırma olurken yol güzergahları belirlendi. Parsel parsel bölündü. En ufağı 15-20 dönüm olmak üzere her parselde 100, hatta 160 dönüm yerlerimiz de oldu. İşte tam buradan hızlı tren geçiyor! Bozan’dan! Bu iş başlayalı 20-25 gün oldu. Vatandaşı tek tek çağırıyorlar, Bozan’da metrekaresini 25 TL, Alpu’da 50 TL, bazı yerlerde 100 TL istimlak ücreti ödeyerek kamulaştırıyorlar.”
PROJE SAHİBİ ÜNİVERSİTE
Kırgı ve pek çok kooperatif başkanı, üreticiler her kesimden ilgili ve yetkiliye koşmuşlar ve bakın nelerle karşılaşmışlar:
“Projenin sahibi Anadolu Üniversitesi! Rektörle ve projeyi hazırlayan ekiple görüştüm. Ulaştırma Bakanlığı ile görüştüm ‘Üniversite yaptı’ diyorlar. Tarım Bakanlığı ile de istişarede bulunduk, ‘Haberimiz yok’ diyorlar.” Peki ya DSİ? O da ‘Haberimiz yok’ diyor. Öyle şey olur mu, üniversite kendi başına yapmadı ya bu işi! Proje nasıl gelişti? Kırgı süreci şöyle anlattı:
“2016 yılında 28 ayrı kuruma kâğıt gönderiyor ve diyor ki, ‘Buradan hızlı tren geçireceğiz.’ Tarım İl Müdürlüğü’ne, kooperatiflere, Valiliğe, Ziraat Mühendisleri Odası’na, ilgili hangi kurum ve kuruluş varsa yazı göndermiş üniversite. Projede kıraç arazi dediğimiz yere yapılacak diye gösteriyor. İlk proje böyle! Yalnızca bir yerden itiraz geliyor: Çukurhisar Mahallesi’nde atış alanı var. Asker ‘Benim burada atış alanım var, buradan geçemezsin’ diyor, projeye diğerlerinden itiraz gelmiyor. Yeni proje hakkında da kimseye bilgi verilmiyor. Yeni kâğıt geldi mi? Gelmedi!
Ali Cengiz oyunu yapılıyor! İçerde oyuncak oynamışlar! Başka yer gösterdik, olabilirdi, ama maliyeti düşünmüşler herhalde…”
HER TARLADA SU VAR
Güven Kırgı, AÜ rektörüyle görüşmesinde yeni ray sisteminin geçeceği arazinin özelliklerine de dikkat çekmiş: “2014 yılında toplaştırma programına alınmış. Üç yıl da müsaade etmişler alan şirkete. Üç yıl zorunluk vermişler, toplaştırma bitirilmiş, 2016-2017 yılında teslim edildi. Yeraltı kuyuları gömüldü, her tarlanın başına vana takıldı, her yer su! Basınç sistemi işlemeye başladı. Vatandaş çatır çatır suluyor. Şimdi gelip talan ediyorsunuz. Rektöre dedim, bu çok verimli bir arazi. İçerde oyuncak oynamışsınız. ‘Buranın kot farkı var, rakım farkı var. Oraya gidersek para gider’ diyor. ‘E, bizim gösterdiğimiz araziye giderse bedava’ dedim. ‘Gidemem. Gidersem sizin arazi düz, orası engebeli bir arazi, 3-4 sene daha uzayabilir’ diyor…”
BEZELYEYİ KALDIRIYORUZ ŞEKER MISIRI EKİYORUZ
Güven Kırgı, gözü gibi koruduğu tarlalarındaki ürünle övünüyor: “Bizim burada çift ürün yetişiyor. Bezelye, şeker mısırı konservelik, çekirdek, pancar, mısır, hayvan mısırı, vb. çok kapsamlı. Basınç sistemi olunca vatandaş çok ürün alıyor. Bezelyeyi kaldırıyoruz şeker mısırı ekiyoruz. Tarım arazileri kıymete bindi. Üniversiteye dedim ki ‘Madem 15 dönümlük yerin ortasından geçmişsiniz, tamamını alın! Tarlamı talan ediyorsun. Hepimizi mağdur ediyorsunuz!’ Pandemide gıdanın ne kadar önemli olduğunu gördünüz. Tarlanın nasıl zahmetlerle geldiğini vatandaş yeni farkına vardı. Bu kadar sıkıntılı dönemde sen neden benim arazimi elliyorsun? Rektörle görüşmemizde kuru pasta ve meyve suyu ikram etmişlerdi. Ona dedim ki, ‘Bak buraya getirdiğin kuru pasta, benim ürünümden oluyor. Portakal suyunu getirdin benim portakalımdan oluyor. Türkiye cennet! Her şeyi ekip üretiriz. Yazık değil mi!”
KABA HESAPLA NELER GİDECEK?
“URAYSİM buradan geçerse 570 kişinin tarlası gidecek, 7 bin 280 dönüm arazi gidiyor. Bakın sadece bin metrekare yerde neler çıkıyor: Mısır ekiyoruz, 1800 kg mısır alıyoruz. Konservelik şeker mısırı 2200 kg! Bezelye desen 1050-1100 kg. Buğday 800-850 kg. Arpa 700-750 kg. Şeker pancarı 10-12 bin kg. Hayvan mısırı 8000-10000 kg. Orada istimlak edilen arazinin verimini siz bulun! Ayrıca, Bozan, Alpu, Çardakbaşı, Yeşildon, bu dört yerde 22 bin 385 büyükbaş, 37 bin 550 tane de küçükbaşımız var. Hayvan mısırı, arpa, buğday, bunların posalarını hayvan yemi olarak değerlendiriyoruz. Arpanın sapını veriyoruz, dışarıdan saman ithal etmiyoruz! Sapını samanını, şeker pancarının posasını hayvanlarımıza veriyoruz.”
2011’DEN BERİ BEKLİYORDU
Yerel Sonhaber adlı haber sitesinde yazar Kemal Aydoğmuş, konuyu köşesine taşıdı. Aydoğmuş, “Uraysim’in başımıza açtığı bela“ başlıklı yazısında URAYSİM projesinin 10 yıllık geçmişi olduğuna ve bekletildiğine dikkat çekti. Projenin ilk olarak 2009-2010 yıllarında ortaya çıktığını ifade eden yazar, 2016 yılında bütçeden onay alındığını, 166 milyon 500 bin TL bütçenin 400 milyon TL’ye yükseltildiğini, aynı yıl ihaleye çıkıldığını ve 3 yıl içinde tamamlama taahhüdü verildiğini ifade etti. O tarihten beri projenin 3 kez yer değiştirdiğini yazan Aydoğmuş, raylı sistem projesinin Alpu Büyük Ovası’ndan çıkartılmasını öneriyor.