22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

26 Haziran Dama Çözümleri:Dr. Bülent Ayberk ile sohbet-3

Türk Daması Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Sponsorluk Kurulu Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de... 26 Haziran 2021 tarihli dama soru ve çözümleri aşağıda...

A+ A-

Sevgili Bülent Hoca ile iki haftadır sürdürdüğümüz keyifli sohbetimize kaldığımız noktadan devam ediyoruz. Bülent hocanın seyahatleri ve makalelerinin ekseninde geçen bu samimi sohbet ile sizi başbaşa bırakıyorum.

- Hocam dama topluluğu sizi Mustafakemalpaşa'da gördü tanıdı ama aradaki muhabbet orada kalmadı. Şehir şehir dama arayan, araştıran kaleme alan modern dönem Evliya Çelebi'si misali bir Bülent Hoca çıktı karşımıza. Nasıl oldu bu?

- Doğrusunu isterseniz bütün bu olanların en temelinde Bodrum'daki bir dama masası, o masanın beni sizinle tanışmaya, sizinde beni Mustafakemalpaşa'ya gitmem konusunda ikna etmeniz ile başladı. Oraya gidiş yepyeni bir dünyanın kapısını aralamama ve İzmir'den başlayarak bir Türkiye turuna çıkmama neden oldu. Adana, Batman, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa gibi bir çok şehre giderek dama konusundaki gözlemimi derinleştirme fırsatım oldu.

- Hocam bu seyahatlerde dama topluluğunu daha yakından tanımaya başladınız. Mustafakemalpaşa’da görüşme şansı bulamadığınız insanları da tanıma fırsatınız oldu. Gözlemlerinizi bizimle de paylaşırmısınız?

- Mustafakemalpaşa'da gördüğüm ve insanımıza bakışımı abartısız yeniden şekillendiren o örgütlü ve gönüllü yapıyı istisnasız gittiğim her şehirde gördüm. Daha önce de dediğim gibi otobüsten iner inmez insanlar beni karşılıyordu. Kendim gitmeden ismim gidiyordu. Damacılar arasındaki bu iletişim ağı da beni çok etkilemişti. Dama topluluğu insanları bir yönlendirmeye ihtiyaç olmaksızın bütünün her parçası kendi sorumluluğunu yerine getiriyor. Birde dama topluluğundan hiç tanımadıkları biri dahi şehirlerine gelmiş olsa, ona kendilerini ziyarete gelmiş çok yakın ve çok sevdikleri bir akrabaları gibi hissettiriyorlar. Bu tarif edilemez bir duygu. Elbette bizim insanımızın ağırlama kültürünün bunda etkisi var ama onunla kalmıyor. Bunda bir idealizm de var. Bu idealin özünde temsiliyet duygusunun da olduğunun farkındayım. Bu bambaşka bir sosyal yapı. İşte o köyde bir kıraathane de köşeye konulmuş bir masa beni bu sürece ve dama makaleleri yazmaya itti. Ancak bu sürecin içinde beni üzen unsurlar da olmadı değil.

- Ne gibi?

- Sonuçta işin bir de araştırma boyutu var. Kuramsal boyuta geldiğinizde çok fazla bir veri ile karşılaşamıyor sunuz yazılı eser sayısı çok çok az maalesef. Bu dönem mesela Kahve ve kıraathane eksenli makaleler akademik çevrelerde hiç olmadığı kadar çok olsa da içlerinde dama konulu makaleler yok denecek kadar az. İşte bu küçük bilgi kırıntılarından yola çıkıp iz sürerek ancak çok az bilgiye tarihsel bilgiye ulaşabiliyorsunuz.

- Hocam ben makalelerinizi dikkatle okumuş biri olarak şunu söymeliyim ki çok beğendim. Bu güne kadar dama adına yazılmış bütün kitap, mülakat ve makallelerden çok farklı ve çok güzel. Sizi camiamız adına yaniden tebrik ediyor teşekkürler ediyorum. Sizi bu makaleleri yazmaya iten en temel sebep neydi?

- Herşeyden önce köklü bir kültürü belgeleme girişimiydi. Biliyorsunuz bizim gibi toplumlarda anı yazma geleneği olmadığı için veya haksızlık etmeyerek çok az olduğu için, birçok kültürel güzel anıyı kaybettik gitti. Bir akademisyen olarak ilk refleks kayıt altına almak olsada beni bu sorumluluğa sürükleyen heyecenım oldum. Evet heyecanıma yenik düştüm. Öyle ilginç ve farklı bir toplulukla karşılaşmıştım ki bunun heyecanı beni 7-8 şehir gezip bu dört makaleyi yazmaya itti. Başka bir durum karşısında böylesi bir heyecan yaşamazdım. Bir yandan da bu kültürü belgeleyip kayıt altına almak ülkeme karşı yerine getirilmesi gereken bir sorumluluğun da icabıydı.

Haftaya Bülent Hoca'nın önerileri ile devam edeceğiz.

Bu aralar internette, masada her yerde taraf tarafa oyunlar sorular analizler görüyorum. Bende bu duruma katkı sağlamak için kendi arşivimden merhum Mahmut Bekkili (Küçük Mahmut) ağabeyimden bana intikal eden kadim taraf tarafa oyunlardan bir kaçını bu köşeden yayınlamak istedim. Yani bu hafta ki sorular merhum Küçük Mahmut'tan gelecek.

Keyifli hafta sonları dilerim.

26 Haziran Dama Çözümleri:Dr. Bülent Ayberk ile sohbet-3 - Resim: 1

26 Haziran Dama Çözümleri:Dr. Bülent Ayberk ile sohbet-3 - Resim: 3

Türkiye Zeka spor