45 yıldır evlerine elektrik bekliyorlar
Muğla-Seydikemer'de 3 ev için ilk başvuruyu 45 yıl önce yapmalarına rağmen elektrik sistemi kurulmadı, elektrik dağıtım şirketi tesisat için 45 bin lira istedi
Muğla'nın Seydikemer İlçesi'nde oturdukları 3 ev için ilk başvuruyu 45 yıl önce yapmalarına karşın elektrik dağıtım sistemi kurulmadığını öne süren aileler, geceleri karanlıkta kalıyor. Gaz lambası, mum ve lüksle aydınlatılan evlerde buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinesi kullanılamazken öğrenciler mum ışığında ders çalışıyor. Kayadibi Mahallesi Gökbent Mevkii'nde yerleşim yerine 2 kilometre uzaklıktaki 3 hanenin sakinleri, evlerine elektrik verileceği günü bekliyor. Geceleri karanlıkta kalan evler, gaz lambası, mum ve lüksle aydınlatılırken; buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinesi gibi elektrikli ev aletleri kullanılamıyor. Çiftçilikle geçimleri sağlayanlar zor koşullarda yaşamlarını sürdürürken, mum ışığında ders çalışan öğrenciler ödevlerini bir sonraki güne yetiştirmekte zorlanıyor. Evlerinde elektrik tesisatı olmasına karşın Aydın, Denizli, Muğla (ADM) Elektrik Dağıtım Şirketi'nin 2 kilometre mesafedeki yerleşim yerinden evlerine dağıtım sistemi kurmadığını öne süren vatandaşlar yetkililerden yardım bekliyor.
'İLK BAŞVURU 1972 YILINDA YAPILDI'
Ev sahiplerinden 76 yaşındaki Sabri Göksan elektrik için ilk başvuruyu 1972 yılında yaptıklarını söyledi. Evlerinin arazisi orman sınırları içinde kaldığı için elektrik verilmediğini anlatan Göksan, daha sonra arazilerinin 2B'ye (orman vasfını yitirmiş arazi) çıkarıldığını, 2015 yılında tapularını aldıklarını kaydetti. Farklı dönemlerde Cumhurbaşkanlığı makamına kadar dilekçeli müracaatlarda bulunduğunu, ancak tapu olmaması gerekçe gösterilerek başvuruların çevrildiğini aktaran Göksan, "Artık tapumuz var. Ama elektrik yine yok. Gaz lambası, mum, lüks ve çıra ile yaşıyoruz. 21'inci yüzyılda dağa, bayıra elektrik götürülürken bize hala elektrik gelmedi. Televizyon ve buzdolabı çalıştıramıyoruz. Her şeyden bihaber yaşıyoruz" dedi.
'45 BİN LİRA İSTEDİLER'
Göksan'ın oğlu 32 yaşındaki Sabri Göksan ise ADM Elektrik Dağıtım Şiketi'nin evlerine elektrik tesisatı çekmek için 45 bin lira para istediğini öne sürdü. Çiftçilikle geçindiklerini anlatan Göksan, "Bu parayı bulmamız mümkün değil. Devletimiz her yere elektrik götürürken bizi karanlıkta bıraktı. Bir an önce elektrik bekliyoruz. Evimizde su var. Parasını ödüyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir görevli eve gelmiş, fatura kesmek için elektrik sayacı arıyor. Böyle bir şey bu devirde olmaz" diye konuştu. Ev sahiplerinden Hasibe Durduran da buzdolabı olmadığı için yaz gününde soğuk su içemediklerini, yaptıkları yemekleri saklamakta zorluk çektiklerini, her öğün yemek hazırlamak için çaba gösterdiklerini belirtti.
'GÜN BATMADAN ÖDEVLERİ BİTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'
Mum ışığında ödev yapan Kayadibi Şehit Er Feruz Zorlu Ortaokulu 8'inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Safinur Göksan, elektrik olmadığı için derslerini gün ışığında tamamlamaya çalıştığını söyledi. Akşama kalınca mum ışığında ödev yaptığını belirten Göksan, ailesiyle birlikte elektrik beklediklerini belirtti. Aynı okulda 6'ncı sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Sami Göksan ise "Yapacak başka birşey yok. Elektrik istiyoruz. Hep böyle derslerimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Mum ışığında yada lüks lamba ışığında ödev yapmaktan yorulduk" dedi.
ELEKTRİK ŞİRKETİ: EN AZ 5 KULLANICI GEREKİYOR
ADM Elektrik Dağıtım Şirketi, dağıtım sistemine ilişkin yapılacak yatırımlarım denetime tabi olduğunu bildirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yasal düzenlemelere göre bu tür alanlara kamu kaynakları kullanarak gerçekleştirilecek yatırımlar için en az 5 kullanıcının ikamet etmesi ve bağlantı talebi ile müracaatta bulunması gerekmektedir. Bölgede yönetmelikte belirtilen sayıda kullanıcı bulunmamakta olup, bu alan mevcut elektrik sistemine takriben 2 kilometre uzaklıkta ve yerleşim yeri dışındadır. Bu nedenle yalnızca sınırlı sayıdaki hanenin ihtiyacının karşılanması için kapsamlı bir elektrik dağıtım tesisi ve trafo inşası gerekmektedir. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması hususu gözetilerek oluşturulduğu bilinen söz konusu yasal sınırlamalar nedeniyle bu tesislerin yapımı mümkün olmamıştır."