27 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Büyük Ozan Ruhi Su'yu saygıyla anıyoruz

Büyük Ozan Ruhi Su'yu saygıyla anıyoruz

Ruhi Su... O, halkın, emeğin, güzelliğin, sevdanın duyarlılıklarıyla dolu yüreğiyle türküleri yarınlara taşıdı. Büyük ozanımızı saygı ve özlemle anıyoruz

A+ A-

Ruhi Su, halkın, emeğin, güzelliğin, sevginin, sevdanın duyarlılıklarıyla dolu yüreğiyle, halkın özgürlük ve ölümsüzlük arayışının çığlığı olan türkülerin dünden yarına; geçmişten geleceğe taşınması zorunluluğunun bilinciyle kendini var eden bir insan, bir sanatçı, bir aydın, bir direnç simgesi olarak yaşadı bu dünyada. Dinsel bağnazlıkla dolu, özgürlük düşmanı bir düzenin altı yüz yıl boyunca baskı altına aldığı, susturmaya, korkutmaya çalıştığı, ezdiği, idam ettiği halk sevdasının, yani türkülerin 20. yüzyıldaki sözcüsü olarak yaşadı. Seçtiği yaşamıyla, dünden bin bir sıkıntıyla gelen türküleri çağdaşlaştırarak başarıyla bugüne taşıdı.

O çağı çağa taşıdı, sazıyla, sözüyle, özüyle; sevdayı sevdaya bağladı, yüreğiyle, beyniyle. Ona “Müziği düşünen adam” dediler. Halk müziğinin yapısı, işlevi, anlamı, estetiği, tarihi, toplumsal temelleri, felsefesi, geleceği üzerine düşünceler üretti. “Türkü söylemek benim için bir aşk halidir.” diyen Ruhi Su’yu, 20 Eylül 1985’te (1912-1985) uğurlamıştık sonsuzluğa, ölümsüzlüğe; yaşarken bir türlü tadına vardırmak istemedikleri özgürlüğe. Halk müziğimizin başöğretmeni oldu o, türkülere adanmış onurlu yaşamıyla. Halkın türkü aracılığıyla aktardığı derdinin, özleminin, acısının, coşkusunun, korkusunun, hüznünün, sevincinin sözcüsü oldu. Dedi, işte size “Seferberlik Türküleri, Kuvayı Milliye Destanı, El Kapıları, Sabahın Sahibi Var, Şiirler Türküler Semahlar, Çocuklar Göçler Balıklar, Zeybekler, Ezgili Yürek, Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Ekin İdim Oldum Harman, Beydağı’nın Başı, Dadaloğlu ve Çevresi, Huma Kuşu ve Taşlamalar, Sultan Suyu, Ankara’nın Taşına Bak, Uyur İken Uyardılar, Barabar, Aman Of, Seçmeler ve Hapishane Türküleri, Beni Ağlatırsan Yoluna Ağlat...”

DİRENÇ SİMGESİ BİR AYDIN

Tüm değerlerin savrulduğu, çürütüldüğü yaşadığımız ortamda Ruhi Su, bir direniş kalesi olarak gülümsüyor bize. Her şeyin tüketim metaına dönüştürüldüğü, yaşamımızın her anının yukardan düzenlenmeye çalışıldığı koşullarda o, insana olan güveni ve umudu çoğaltan bir gülümsemeyle yaşıyor bugün. Ruhi Su, Cumhuriyet değerlerini yürekleri ve beyinleriyle savunarak direnen ve yakın tarihimizin yüz akı destanına imza atan, Enver Gökçe’nin deyişiyle “yüce” olan, “vatan” olan bilinçli kalabalıkların, 68 Kuşağının türkü bayrağıdır. O çağların ötesinden bugüne türkü taşıyıcısıdır.