Çocuklarımızı söke söke alalım!

PKK tarafından kızı dağa kaçırılan Maide Töremiş, Almanya’da mücadelesini sürdürüyor. Kadınlara seslenen Töremiş, mücadeleyi büyüteceklerini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Belki zorlanacaksınız, ama başaramayacağınız hiçbir şey olmayacak.” Töremiş, şunları kaydetti:

“Emeğinizin karşılığını mutlaka alacaksınız. Sizin olan hakkınızı, söke söke almalısınız. Kendinizde bu gücü göreceksiniz.

“Özellikle burada ben, evladını terör örgütlerine kaptırmış annelere seslenmek istiyorum. Bu evlatları biz doğurduk biz büyüttük. Biz PKK çocuklarımızı alsın diye büyütmedik. Biz bu çocuklarımızı topluma faydalı evlatlar olarak yetiştirmek istedik. Ama PKK bizim hayallerimizi çaldı. Evlatları bu örgütlerin pençesinde olan ailelere sesleniyorum; sessiz kalmayın! Susmayın! Gelin hep beraber mücadele edelim! Bu çocuklar bizim canımız. Gelin bana destek olun. Korkunun ecele faydası yok. Korkmayacaksınız. Korkuyu yanınıza almayın, yolunuza çıkın. Ben hiçbir zaman tehditlere boyun eğmedim. Çocuğum için canımı feda etmeye hazırım. Asla vazgeçmeyeceğim, çocuğumu alana kadar mücadelemiz bitmeyecek.”

YANLIŞ YOLDASIN!

Kızına da seslenen Töremiş, şöyle konuştu: “Yanlış yoldasın. Senin orada kalışın, buradan and içerim, onlara büyük bir pişmanlık yaratmalı. Seni onların yanına bırakmayacağım! Sevinmesinler, biz götürdük bu kızı diye. Sevinmesinler. Seni onların yanına kâr bırakmayacağım.”

AYSEL BOZKURT: BİZE BUNU YAŞATAN HDP’DİR

Kuzeni PKK tarafından kaçırılan, Hakkari’de nöbet tutan Aysel Bozkurt, annelere, HDP’nin “Anneler bizim kırmızı çizgimizdir, değerimizdir” yalanına kanmamalarını öğütlüyor: “Biz sizin kırmızı çizginizsek neden canlarımızdan can alıp dağlara gönderiyorsunuz? Neden evlatlarımızı kandırıp, ellerine taş ve molotof verip, çocuklarımızın özgürlüklerini ellerinden alıyorsunuz?

“Bizlere bunu yaşatan HDP’dir. Biz iki yıla yakındır HDP il binası önünde direniyoruz. Ama hiçbir HDP milletvekili dönüp de siz burada neden oturuyorsunuz demedi. Ama en ufak bir şey olduğunda HDP’li vekiller TBMM’de her türlü basın açıklamasını yapıyor. Ama gel gör ki bizi gördükleri zaman gözleri kör, kulakları sağır. Çünkü Kürt halkı üzerinde yaptıkları kumpasların ortaya çıkmasını istemiyorlar. Çünkü Kürt çocukların artık piyon olarak kullanılmasını istemeyen bu anneleri görmezlikten geliyorlar.

‘KIRK YIL SUSTUK 30 BİN ÇOCUK DAĞA KAÇIRILDI’

“Ama biz artık yeter diyoruz! Biz kırk yıl sustuk da ne oldu, yaklaşık 30 bin çocuk dağlara kaçırıldı, otuz bin tane annenin yüreğine ateş düştü. Yeri geldi yüreğine ateş düşen, bir asker annesi oldu. Yeri geldi yüreğine ateş düşen, bir polis annesi oldu. Yeri geldi yüreğine ateş düşen, bir Kürt annesi oldu.

“Bu bizim kaderimiz değildir! Bizim kaderimiz mezar taşları değildir! Bizim kaderimiz çocuklarımızın acısı ile kavrulmak değildir. Bizim kaderimiz çocuklarımızın hasreti ile diri diri mezara gömülmek değildir.

‘ÇAĞRIM TÜM ANNELERE HDP’YE DUR DİYELİM’

“Benim çocuğum kaçırılmadı ama ben kendi bayrağını, kendi toprağını seven bir halkın çocuğu olarak direniyorum. Niye? Çünkü bugün PKK-HDP çocukları kandırdı dağa gönderdi. Benim çocuğumun kaçırılmayacağı ne malum? Ben Hakkari’de de annelerle direniyorum. PKK’dan tehditler aldım, pes etmedim etmeyeceğim. Artık yeter. Biz anneler yeter diyoruz. Bugün benim komşumun kapısı çalındı, yarın da benim kapım çalınır.

“Çağrım annelere. Yeter, HDP’ye dur diyelim! Benim amcamın oğlu dağlara götürüldü. Canımızdan can aldılar. Biz buna artık dur demek için direniyoruz. İlla çocuğu dağa götürülen anneler değil, bu duruma dur demek isteyen tüm kadınlar, anneler, gelin sesimize ses olun. Artık başka çocuklar kandırılıp kaçırılmasın.”

DİYARBAKIR ANNELERİ ‘HER YILIN ANNELERİ’ SEÇİLMELİ

Ulusal Kanal Haber Spikeri Gülgün Feyman Budak, bu yıl ‘yılın annesi’ yerine ‘her yılın anneleri’ olarak Diyarbakır annelerinin seçilmesini istedi. Budak, şunları kaydetti:

“Ülkemize baktığımızda, öteden beri, kadınlarımız dünyaya defalarca örnek oldu. Çektikleri acılarla, verdikleri emeklerle, savaştaki başarıları ile her koşuldaki yiğitlikleri ile bizim kadınlarımız, çok güçlüdür.

“Diyarbakır anneleri, ülkenin terörüne göğüs geren, kafa tutan kadınlar. Ve başaran kadınlar. Sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın annesidir onlar. Bu yılın annesi değil, her yılın annesidir. Kalleş teröre karşı el birliğiyle mücadele ediyor, direniyorlar. Onlar bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi gibi kurtuluş mücadelesi veriyorlar. O annelerin sesi o dağlarda yankılanıyor, terörün beynine kadar giriyor. O evlatlar bu sesi duyup, bir yolunu bulup annelerine koşacaktır.

“Ben o annelerin tamamını tüm yılların annesi ilan ediyorum. Önemli olan çocuk doğurmak değil. Evladının hatasında peşinden koşup, başarısında yanında durmaktır. Bütün kadınlara sevgiler sunuyorum. Birleşirsek yapamayacağımız hiçbir şey yok.”