Perinçek, Bel Karper grevinde: Yargıtay kararı var Fransız borusu ötmez
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 6 yıldır sendikal örgütlenme mücadelesi veren işçilerle buluştu. Perinçek, Yargıtay’ın örgütlenme hakkına ilişkin kararını hatırlattı ve ekledi: Burada yabancı şirketler korunamaz!
İşçilerin coşkuyla karşıladığı Perinçek, “Büyük mücadelenizde sonuna kadar sizinle beraberiz. Göreceksiniz, başarınızı davullarla zurnalarla kutlaycağız” dedi. Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu da “Vatan Partisi'nin iktidar olduğu, milli ekonomimizin şahlandığı, fabrikalarda çalışanların yüzünün güldüğü, artık yasalarımızın işlediği bir dönemi inşallah beraber kuracağız” diye konuştu.
Bel Karper işçileri yargı süreciyle birlikte 6 yıldır devam eden sendikal örgütlenme mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Çalışma Bakanlığı'nın toplu sözleşme yapabilir yetkisi vermesine rağmen işverenin itirazıyla Yargıtay'a giden süreçte yargı kararları da işçiyi haklı buldu. Ancak işveren toplu sözleşme masasına oturmayınca Tekgıda-İş öncülüğünde işçier greve çıktı. Fabrikanın önünde kurdukları çadırda mücadelelerine devam eden işçilerin grevinin 36. gününde Vatan Partisi, Genel Başkan Doğu Perinçek öncülüğündeki bir heyetle destek ziyaretinde bulundu.
'MÜCADELEMİZLE TÜRKİYE'NİN NAMUSUNU KORUYORUZ'
Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Nerede bir işçi mücadelesi varsa emek, vatan mücadelesi varsa kendisi oradadır, ruhu, bedeni, fikri oradadır. 6 yıldır süren mücadelemizde hem Aydınlık hem Ulusal Kanal bizi yalnız bırakmadı” ifadeleriyle Doğu Perinçek'e ziyaretleri için teşekkür etti. Sürece ilişkin bilgi veren Durdu, şunları söyledi: “2014'te burada örgtülendik. Bel Karper işçileri, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre, anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye oldular. Bel Karper Fransız menşeli bir firma, dünyada 17 bine yakın çalışanı var. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün etik kurallarını kabul etmiş bir firma. Ancak Türkiye'de işçiler anayasal haklarını kullandıkları için 6 yıldır hukuk mücadelesi vermek zorunda kaldı. 6 yıl sonra Yargıtay işçilerin haklı olduğuna karar verdi. Çalışma Bakanlığımız, sendikamıza, 'burada toplu sözleşme yapabilir' yetkisi verdi. Ancak 15 Temmuz ve pandemi süreciyle birlikte, Türkiye'deki yabancı sermaye kaçmasın diye esnek davrandığı dönemde bu şirketler yasal boşlukları kullanarak yasalarımızı tanımıyorlar. Biz burada Bel Karper işçileri olarak; hem Cargill hem ADKOTÜRK işçileri olarak kendi mücadelemizi verirken, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin, Yargıtay'ın namusunu koruyoruz. Yargıtay'ın verdiği kararı tanımayan Fransız şirketinin karşısında biz Yargıtay'ın onurunu kurtarmak için de mücadele ediyoruz. Aynı zamanda Çalışma Bakanlığı'nın da toplu iş sözleşmesi yapabilir kararını tanımamasına karşı da mücadele ediyoruz. 36 gündür grevdeyiz. Mavi yakalı bütün işçilerimiz dışarda. Ancak içerde hâlâ taşeron şirketle yabancı işçi getirerek üretim yapmaya çalışıyorlar. Özellikle peynir üreten bir firma olarak insan sağlığıyla da oynuyorlar. Bir iki makineyle küflü peynirler eritmeye çalışıyorlar.”
'BURADA FRANSA'NIN BORUSU ÖTMEZ'
“Burası Çorlu, burası Türkiye; burası Fransa değil, Amerika değil, Avrupa değil; burası Belçika'dan, Brüksel'den Washington'dan yönetilmez” diye Doğu Perinçek de şu vurguları yaptı: “Burada Türkiye kanunları geçerlidir. Burada Yargıtay'ın hükmü geçerlidir. Burada Türkiye'nin hukuku geçerlidir. Buranın sahibi Türk milletidir ve o Türk milletinin de önde gelen emekçileri, işçileri, çiftçileri, esnafı, zanaatkarı, sanayicisidir. Burada yabancıların borusu ötmez. Burada yabancı şirketler korunamaz. Türkiye'de Türkiye'nin emeği, Türkiye'nin emekçisi, Türkiye'nin işçisi hüküm fermandır.”
İşçilere, “6 yıldır Türkiye'yi savunan, üretimi, üreticiyi savunan büyük bir mücadele yürütüyorsunuz” diye seslenen Perinçek, “Bir destan yazıyorsunuz 6 yıldır. Büyük bir direniş bu. 6 yıl ne demek? 6 yıl önce doğan çocuklarımız şimdi okula gidiyor. Bu direnişin sonucunu alacağız. Bu yalnız Bel Karper işçilerinin sorunu değil, bu Türkiye'nin üretim ekonomisi kurma sorunu. Üretimi işçi yapar, çiftçi, esnaf, zanaatkar, sanayici yapar. O nedenle üreticiyi korumak Türkiye'nin bugün içine girdiği ekonomik çıkmazdan feraha ulaşmanın temel politikasıdır. Üretici korunacak, sloganımız bu 'üretici baştacı'...”
'BAŞARINIZI DAVULLA ZURNAYLA KUTLAYACAĞIZ'
Yargıtay'ın kararına dikkat çeken Perinçek, şöyle konuştu: “Türkiye'nin hukuku var. Toplu sözleşme yapmak ve sendikalı olmak sizin hakkınız. Bu hakkı Yargıtay da kararıyla tespit etmiş, burada konuşalacak tartışılacak bir sorun yok. Buradan Bel Karper işverenine de sesleniyoruz: Türkiye kanunlarına saygı göstereceksiniz, riayet edeceksiniz. Bu sizin de menfaatinizedir. Burada işçinin hakkını, hukukunu çiğneyerek hiçbir iş yapamazsınız. Burada grev varken, yasalara aykırı bir şekilde üretim yapamazsınız. Halkın sağlığına zarar verecek sekilde, uzman olmayan, ustası olmayan insanlarla üretim yapamazssınız. İşçilerin ezici çoğunluğu buırada birleşmiş, bu çoğunluğun elini öpeceksiniz. Bu ezici çoğunluk aynı zamanda Türkiye'nin ezici çoğunluğudur. Mücadelenizle, kararlılığınızla, azminizle, imanınızla, namusunuzla zaferin nasıl kazanılacağının yolunu gösteriyorsunuz. Siz, Türkiye hukukunun namusunu, Türkiye kanunlarının namusunu, Türkiye yargısının namusunu, Türkiye'nin egemenliğini savunuyorusunuz. Yolunuz, bahtınız açık olsun. Kazanacağınızdan kesinlikle eminiz. Vatan Partisi olarak sonuna kadar sizinle beraberiz. Ve biliyoruz, göreceksiniz, davullarla zurnalarla sizin büyük başarınızı kutlayacağız. Karaman Döhler işçilerine de dayanışma selamlarımızı gönderiyoruz, onlara da başarılar diliyoruz.”
İŞÇİLER: ÜRETENLERİN MİLLİ HÜKÜMETİNİ BİRLİKTE KURACAĞIZ
Yunus Durdu, Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ve yönetim kurulu adına da Perinçek'e teşekkürlerini ileterek “Emekçinin yanında olduğunuzu bir kez daha gösterdiniz. Başkanım iyi ki varsınız, iyi ki Türkiye Cumhuriyeti'nde siyaset yapıyorsunuz. Vatan Partisi'nin iktidar olduğu, milli ekonomimizin şahlandığı, fabrikalarda çalışanların yüzünün güldüğü, yasalarımızın işlediği bir dönemi inşallah beraber kuracağız” ifadelerini kullandı.
Perinçek de “İşçi sınıfımız, çiftçilerimiz, sanayicilerimiz, Türk milleti bu mücadelelerden iktidarı kazanarak çıkacak. Burada ekmeğimizi kazanacağız, sendika hakkımızı kazanacağız, toplu sözleşme hakkımızı kazanacağız ama bu mücadeleler aynı zamanda Ankara'yı kazanmanın; Türk milletinin üreticilerinin hükümetinin kurulmasının mücadelesidir. Orada da size engin başarılar diliyoruz” diye konuştu.
'BİRLİK OLURSANIZ GÜÇLÜ OLURSUNUZ'
İşyeri önündeki grev çadırında tüm gün türküler söyleyerek, sloganlar atarak mücadelelerine devam eden işçilerden Dursun Ali Durmuş, işverenin grev kırıcı faaliyetlerine karşın grevin coşkuyla devam ettiğini belirtti. 12 Şubat'ta işten çıkarılan İşyeri Baş Temsilcisi Durmuş, sendikal mücadelenin önemine vurgu yapan Durmuş, şunları söyledi: "İşveren işyerinde daha önce vermediği sosyal hakları vererek direnişi zayıflatmaya çalışıyor. Sendikalı olmamak çok kötü bir şey çünkü tek başına bir hiçsiniz. Birlik olursanız güçlü olursunuz. İstediğini almanın tek yolu sendikalı olmaktır. Fransızlar şirketi almadan önce bizim zaten ikramiyelerimiz vardı. Şimdi vaatlerde bulunuyorlar. Peki verecekseniz neden aldınız? Örgütlü olmanın faydaları tam da burada ortaya çıkıyor."