25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
‘Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerde son yıllarda önemli bir ivme görüldü’

‘Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerde son yıllarda önemli bir ivme görüldü’

Aydınlık gazetesi Ankara temsilcisi İsmet Özçelik, CRI Türk’te Tuğçe Akkaş’ın hazırlayıp sunduğu ‘Güne Başlarken’ programına konuk oldu. Özçelik, iç ve dış politikadaki son gelişmeleri değerlendirdi.

A+ A-

Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerde son yıllarda önemli bir ivme görüldüğüne dikkat çeken İsmet Özçelik, iki ülke arasında birçok alanda peş peşe yapılan çalışmaların olduğuna vurgu yaptı.

Kuşak ve Yol İnisiyatif çerçevesinde iki ülke arasında önemli ilişkilerin olduğunu belirten Özçelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

XI-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ

“Türkiye ile Çin arasında provokasyon yapmak için çok çaba sarf edildi. Özellikle Uygurlar üzerinden çok kışkırtmalar oldu. Hatta Türkiye’den bazı siyasi partiler de buna katıldı. CIA’nın kullandığı bazı Uygurluları meclise getirip konuşturanlar bile oldu.

Hem Türkiye’den hem de Çin’den yapılan açıklamalarda görüldüğü gibi iki ülke de toprak bütünlüğüne ve bölücü ayrılıkçı hareketlere karşı çok net bir tutum alıyorlar. Bu anlamda o provokasyonların da boşa çıktığı görülüyor.

Bu yıl aynı zamanda Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü. Bu çerçevede özel çalışmaların yapıldığı da anlaşılıyor. Bu açıdan da önemli.

Türkiye’nin en zor zamanında Çin, Covid-19 aşısı desteğinde bulunmuştu. İki lider de Covid aşısı ile ilgili iş birliğini geliştirmek istediklerini ve bunu büyütmeye çalışacaklarını dile getirdi. Bu da son derece önemli bir gelişme. Hem Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in açıklamalarında hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında iki ülkenin birbirleri ile olan ilişkilerine büyük önem verdiği net bir şekilde görülüyor.

Çin, dünyanın en büyük üreticisi. Türkiye’nin dış ticaretindeki en büyük ülkelerinde biri de Çin. Bu koşullarda, Çin’in Türkiye ile ilgili özellikle yatırım alanında iş birliğine gitmesi Türkiye’deki istihdam ve büyüme içinde son derece önemli.

Xi’nin yaptığı Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile Türkiye’nin ‘Orta Koridor’ planı arasındaki sinerjiyi teşvik etme, ekonomik ve ticari alanlarda iş birliğini geliştirme çağrısı Türkiye’yi çok daha önemli kılacak. Avrupa ile Asya arasındaki bağı sağlayacak bir koridor ve Türkiye ekonomisi açısından da son derece önemli.

15 TEMMUZ’UN 5. YIL DÖNÜMÜ

15 Temmuz’un 5. yılı, bu çok önemli. Birincisi bu terör örgütünün (FETÖ) Türkiye’ye yönelik yaptığı hamlelerin, darbe girişiminin önlenmesi açısında önemli. Eğer o darbe girişimi başarılı olsaydı şimdi bambaşka bir şeyi konuşacaktık. Türkiye bir anlamda Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yeni bir eyaleti olacaktı. Çünkü FETÖ’nün arkasında herkes biliyor ki, ABD ve CIA vardı. Bu tespiti yapmak lazım. Zaten bunu davalarda da görüyoruz.

Çok özel bir örgüt ile karşı karşıyayız ve Türkiye’de çok tehlikeli bir noktaya gelinmiş. Büyük bir badireden dönülmüş ve Türkiye’nin geleceği açısından gerçekten bir dönüm noktası olmuş. Bu çerçevede 15 Temmuz önemli.

AKAR’IN AFGANİSTAN AÇIKLAMASI

Mili Savunma Bakanı Hulusi Akar Afganistan konusunda yaptığı açıklamada ‘Biz Afgan kardeşlerimiz güvenliğini istiyoruz. 20 senedir oradayız. Muharip görev almadık. Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nı 6 yıldır işletiyoruz. Bunun devamı yapacağımız iş.’ dedi. Akar, ABD ve diğer ülkelerle konuştuklarını ve NATO’dan olumlu gelişilmelerin olduğunu belirti. Yani bir anlamda havalanın korunması konusunda belli bir noktaya gelindiğinin işaretini verdi.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de yaptığı açıklamada Kabil Hamid Karzai Havaalanı’nın güvenli bir şekilde işletilmesine destek verme konusunda Türkiye’ye minnettar olduklarını söyledi. Şimdi bu ‘minnettarız’ sözü ABD tarafından da sürecin olumlu geçtiğinin işareti olarak da yorumlanabilir. ABD’nin Afganistan ilişiklerinin devam ettirebilmesi için de bu gerekiyor.

KÜBA’DAKİ OLAYLAR

Küba’da aslında olaylar çok büyük değil. Birtakım gelişmeler var ama dünya ve ABD basının abarttığı kadar değil. Bütün dünyada olduğu gibi pandemi dönemi Küba’yı da etkiledi. Halkın önemli geçim kaynağı turizmdi. Pandemide bütün dünyada turizm sıfırlandı. Bu da Küba’yı sıkıntıya soktu. Ülke ekonomisi yüzde 11 oranında küçüldü. Bu nedenle halkta itirazlarda başladı. Bu normal bir durumdur. Ülke yöneticileri eylemcilerle görüştüler. Dertlerini dinlediler. CIA halkın içine sızarak kışkırtma yaptı. Bazılarına ABD bayrakları da verildi. Bütün bunlar ABD’nin yeni bir Küba oyunu oynandığını gösteriyor.

KUZEY AKIM-2 FAALİYETE GEÇİYOR

Kuzey Akım-2’nin yapımı ağustosta tamamlanacağı ve hattın yıl sonuna kadar faaliyete geçeceği yönünde yapılan açıklama önemli. ABD ve ABD ile hareket eden ülkeler hattın yapımına karşı. ABD bunu engellemek için yaptırımlar uyguladı ama Almanya bunu dinlemedi. Bu hattın açılmasıyla Rusya-Almanya ilişkileri daha da gelişecek.

Öte yandan Alman Federal Meclisi Milletvekili Tino Chrupalla, ‘Almanya’nın mevcut Avrupa Birliği’nden (AB) çıkması ve yeni bir Avrupa ekonomik çıkar grubu oluşturması gerekiyor.’ dedi. Bunun için de Rusya-Almanya iş birliğini önerdi. Bu Avrupa’da ABD ile hareket eden ülkelere bir uyarı anlamını taşıyor. Bunların Avrupa’da tartılıyor olması bile ABD için kâbus.”

CRI TÜRK