Yargıtayın kapatma davası kimleri telaşlandırdı?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açması üzerine Biden ittifakı ve yayınları HDP’yi kurtarmak için telaştan adeta sıraya girdi. HDP’ye kapatılma davası açılmasının kimleri, nasıl telaşlandırdığını sizler için derledik.
KILIÇDAROĞLU’NDAN HDP’YE ‘GEÇMİŞ OLSUN’ MESAJI
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiç vakit kaybetmeden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı aradı.
Geçmiş olsun dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, HDP ile silahlı terör örgütü PKK-KCK arasında bir fark olmadığı kaydedilen iddianameye rağmen “Gelişmeler ülkede demokrasi olmadığını bir kez daha göstermiştir” dedi.
Katıldığı Tekirdağ İl Başkanlığı Açılışı’nda yaptığı konuşmada HDP’nin kapatılmaması için ağır çaba harcayan Kılıçdaroğlu, “Eğer demokrasiyi savunuyorsak, siyasi partilerin kapatılması, siyasi partilerin sonlandırılması gibi bir süreci bırakmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
ÜNAL ÇEVİKÖZ’DEN ‘HDP İLE İTTİFAK’ İTİRAFI
HDP’li Ömer Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütünün siyasi uzantısı “HDP’nin kapatılması” istemiyle açtığı dava ile birlikte ittifaklar gün yüzüne çıkarken, CHP’liler soluğu HDP odasında aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, hakkında “terör örgütü propagandası” yapmış olmak suçundan hapis cezası bulunan HDP’li Ömer Gergerlioğlu’na destek çıktı.
CHP’li Ünal Çeviköz, HDP’li isimlerle görüşmesinde “Hepimiz aynı gemideyiz” ifadelerini kullanarak HDP ile olan ittifakı itiraf etti.
İYİ PARTİ, HDP’Yİ KURTARMA SIRASINA GİRDİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP soruları karşısında dilini yuttu. Akşener’den HDP’ye yönelik açılan kapatma davası ile ilgili bir açıklama gelmedi. Akşener, Çanakkale gezisi sırasında gazetecilerin HDP sorularını yanıtsız bıraktı. Akşener daha önce “HDP Kürt siyasi hareketinin temsilcisidir” demişti.
İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, ‘HDP Kapatılsın’ diyemedi. Ağıralioğlu “HDP, PKK’ya savaş açmak zorundadır. Açmadığı müddetçe, terörün gölgesinde kalıp, meşruiyet alanını kendi kendine kapatacaktır. O iradeyi göstermedikleri müddetçe, bu tarz siyasi tartışmaların içinde hukuk mutlaka kendi üzerine düşeni yapmak zorunda kalacaktır. Kim ihlal ederse, cezasını ödemelidir” dedi.
Tele 1 yayınına canlı bağlantıyla katılan İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, kendisine yöneltilen soru üzerine HDP’li Gergerlioğlu’na destek açıklamasında bulundu.
Çıray, hukuğun ihlal edilerek bu kararın alındığını savunarak “Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine karşıyız. Bu kararı kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı.
GERGERLİOĞLU’NA ÜZÜLEN KARAMOLLAOĞLU
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesini Karar TV’de değerlendiren, Temel Karamollaoğlu, “Üzüldüğüm nokta şu bir retweetten dolayı özellikle de bir milletvekilinin dokunulmazlığının düşürülmesi hakikaten anlaşılması zor bir şey bugünkü dünyanın geldiği noktada. Çok yanlış bir tweet de olabilir ama bir tweet bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına vesile olmamalı” diye konuştu.
Yargıtay tarafından HDP’ye açılan karar hakkında konuşan Karamollaoğlu, “Ben AYM’den kapatma kararı çıkacağı kanaatinde değilim. Bahçeli üst perdeden bir talepte bulununca Tayyip Bey de hadi bakalım yargı harekete geçsin demiş olabilir” dedi.
DAVUTOĞLU, BABACAN VE GÜL’DEN HDP’YE TAM DESTEK
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Yargıtay’ın başvurusuna karşı çıktı, terör partisi HDP’ye destek verdi. Davutoğlu sosyal medya hesabından “Siyasi partileri kapatmak, seçilmiş milletvekillerinin haklarını ellerinden almak Türkiye’nin önünü açmaz; toplumsal barışı bozar. 2053 hedefi koyanlar, yeni Anayasadan bahsedenler Türkiye’yi 1990’ların girdabına sokmak istiyor. Sonuna kadar demokrasiyi ve siyaseti savunacağız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yaptığı açıklamada HDP’ye sahip çıkarak, “6 milyon oy alan bir partiyi yargı yoluyla engellemeye çalışmak oy veren milletimize saygısızlıktır” dedi.
Dava hakkında ilk kez konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şaşırtmadı. Gül, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan HDP’li Ömer Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin “Milletvekilliğinin düşürülmesini ve HDP’ye kapatılma davasının açılmasını çok yanlış buluyorum. Bu hareketlerin hem Türkiye’ye hem de hükümete çok anlamsız bir yük getireceği nasıl görülmüyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan Abdullah Gül, terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’ye açılan kapatma davasını da anlamsız bulduğunu söyledi.
HDP’NİN ‘SÖZCÜ’LERİ
HDP’ye kapatılma istemiyle dava açılmasının ikinci gününde Sözcü gazetesi yazarlarının tamamı HDP’yi kurtarma telaşına girdi. 19 Mart günü gazetede yayınlanan köşe yazılarının her biri HDP’yi kurtarma çırpınışında.
Son yıllarda köşesini HDP’yi savunmaya adayan Emin Çölaşan, 19 Mart tarihinde yazdığı “Zamanlama manidar!” adlı yazıda HDP’ye destek veren vatandaşları HDP’ye sahip çıkmaya çağırdı. Daha da ileri giderek terör partisi HDP’ye seçmenin sahip çıkmamasını Abdülhamit döneminde Mithat Paşa’ya milletin sahip çıkmayışına benzetti.
“HDP, AKP ve CHP’den sonra Meclis’te milletvekili sayısı açısından temsil edilen üçüncü büyük parti idi. Son seçimlerde yüzde 11.7 oy almış, 67 milletvekili çıkarmış, Doğu ve Güneydoğu’da irili ufaklı pek çok belediyeyi kazanmıştı. O belediye başkanlarının çoğu görevden alındı, yerlerine kayyumlar atandı. HDP’ye oy veren milyonlarca vatandaştan ise doğru dürüst hiçbir tepki gelmedi”
HDP kapatılsın diyemeyen Yılmaz Özdil geçmişin yanlışlarına sarılıyor. Günümüzün doğrularını savunamayanlar geçmişte yapılan yanlışları eşeliyorlar. 19 Mart tarihinde yazdığı “Açılım… Kapanım” adlı yazısında Özdil şu ifadeleri kullandı: “Nazlı Ilıcak kendisinin bir numaralı destekçisiydi, hapse attı. Ahmet Altan kendisinin hayranıydı, hapse attı. Mehmet Altan kendisinin sevdalısıydı, hapse attı. Şahin Alpay alkışlıyordu, hapse attı. Ali Bulaç daima yanındaydı, hapse attı. Mümtazer Türköne adeta fedaisiydi, hapse attı. Ve… Hdp’yle açılım yapmıştı. Şimdi Hdp’yi kapanım yapıyor” Görüldüğü üzere Yılmaz Özdil, AK Parti’nin FETÖ’ye karşı verdiği mücadeleden rahatsız, AK Parti’nin PKK’ya ve siyasi kolu olan HDP’ye karşı verdiği mücadeleden rahatsız.
Yine 19 Mart tarihli “Aç parti! Kapa parti!” adlı yazıda ise Necati Doğru’ya göre HDP’yi kapatmak PKK’nın işine geliyormuş! “Ordu ve polis görevini kahramanca yapıyor; ‘PKK’yı söküp atıyorlar’… Geriye PKK’nın siyasi gücünün azaltılması için onun HDP ile olan yakınlığını da bitirmek kalıyor. HDP’yi ‘Siz de PKK’lısınız’ diye kapatmak en çok yurt içinde can çekişmekte olan PKK’nın işine gelir”
“Başka yol yok” adlı yazısında Soner Yalçın’a göre PKK’nın siyasi kolu olan, emirleri PKK’dan alan HDP, PKK’ya karşı savaş açmalıymış! Yine Soner Yalçın’a göre ‘legal siyaset’ içinde olmayan HDP, legal siyasete dönmeliymiş! Legal olmayan bir parti kapatılmalı diyemeyenler HDP’yi zorla ‘legal parti’ yapmaya çalışıyor.
“Tecrübeliler ‘ev hapsine’ yollanınca her yeni parti kuruluşuyla siyaset meydanına deneyimsiz kadrolar çıktı. Ve her şey en baştan başladı! Her yeni gelen kadro Kandil’e boyun eğmek zorunda kaldı. Aynı stratejiyi uygulayanları sadece yenilginin beklediği hiç kavranamadı…
İşte… HDP ve kadroları -hukuk eliyle- tavsiye edilirse süreç yine en başa dönecek. Bunu değiştirmenin yolu az çok tecrübe kazanan HDP’nin köklü özeleştiri yapmasıdır. En büyük zaferin, kan dökmeden kazanılacağını öğrenmeleri gerekiyor artık. Evet… HDP’nin, legal siyasete gerçek anlamda dönüp PKK’nın “aracı” olmaktan çıkması gerekiyor.”
Deniz Zeyrek’in 19 Mart tarihli “Arşivdeki “CEVAP” ve HDP davası” adlı yazısı HDP’nin PKK ile bağlantılı olduğunu söylüyor. Zeyrek HDP’nin PKK ile ilişkisini saptamasına rağmen ‘HDP kapatılsın’ diyemiyor. Bunun yerine zamanının manidarlığına vurgu yaparak HDP’yi korumanın yollarını arıyor. “PKK terörünün en üst seviyede olduğu, sürekli çatışma haberlerinin geldiği, şehit haberlerinin yüreğimizi dağladığı günlerde dahi başvurulmayan bir ‘parti kapatma’ yolu, neden Mehmetçiğin, polisin ve istihbaratın teröristlere göz açtırmadığı, Türkiye’de bitirme noktasına getirdiği, hatta Türkiye dışındaki kamplarını yok ettiği bir dönemde açılıyor? O günlerde HDP’lilerin örgütle ilişkisi iltisakı yoktu da bugün mü ortaya çıktı? ”
HDP’nin bir numaralı savunucularından olan İsmail Saymaz, 19 Mart tarihinde yazdığı “İmralı tutanakları kanıt olursa…” adlı yazısında, HDP’nin içindeki terörü 6.5 milyon oyun sosyolojik değerlendirmesindeki süsleme ile gizlemeye çalışıyor. “Kimi HDP’lilerin PKK’yı övdüğü ve ona sempati duydukları reddedilmez bir gerçek. Ancak 6.5 milyon seçmenin bu partiye ısrarla oy verdiğini ve bir sosyoloji oluşturduğunu görmek gerekiyor. Bu, salt seçmen topluluğu değildir. Milyonların aynı politik nedenle HDP’ye oy vermesi başlı başına bir soruna işaret ediyor. O da Kürt sorunudur. Bu sorun… Bir yandan terörle mücadele ederken, diğer yandan demokratik alanın genişletilmesiyle çözülebilir. Partisi kapatılan, milletvekiline dokunulan, belediyesine kayyum atanan seçmen korkarım Ankara’dan umudunu kesecek.”
Bugün “13 yıl sonra parti kapatmak” adlı yazısında Çiğdem Toker’e göre Türkiye’de terör faaliyeti yürüten, gençlerimizi dağa kaçıran HDP’nin var olması bir sorun değil ancak bu partinin kapatılması demokrasi sorunu!
“Türkiye 2021’de parti kapatılan bir ülke olmayı hak etmiyor. Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, sadece kendisini değil TBMM’nin varlığını doğrudan ilgilendiriyor. Öte yandan bu ülkede birlikte yaşamaya demokrasiye inanan, loop’a alınan kötü şarkıları dinlemek istemeyen insanların sayısı hiç az değil. O insanlar kendilerini temsil eden siyasetçilerden daha geniş ve büyük bir dayanışma, daha etkili bir demokrasi savunuculuğu bekliyor”