22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yüzyıl sonra Ekim Devrimi

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Yüzyıl sonra Ekim Devrimi - Resim : 1

Ekim Devriminin yüzüncü yılı arkada kaldı. O zamandan bugüne dünya güneşin çevresinde yüz kez döndü.

YÜZYILLIK TECRÜBE FARKI

Ekim Devriminin teorisi, o dönemde, devrimi yapanlar tarafından kuruldu. Oysa Ekim Devrimini, 1917 yılında yeterince anlayamayız. Ekim Devriminin göreli en gelişmiş teorisini, yüzyıllık tecrübeyi değerlendirerek bugün yapılabiliriz. Burada özetleyeceğimiz Ekim Devrimi tecrübesini daha kapsamlı olarak halen bayilerde bulunan Teori dergisi ve Bilim ve Ütopya dergisinin Ekim Devrimi özel sayılarından incelemenizi öneririz.

Yüzyıl sonra Ekim Devrimi - Resim : 2

EMPERYALİZM ÇAĞINDA DEVRİM TEORİSİ

20. Yüzyılın devrimci pratiğinin ikinci dalgasının ilk devrim dalgası, 1905 Rus Devrimiyle başlamış, 1908 Türk Hürriyet Devrimiyle, 1907-1909 İran Devrimiyle , 1910 Meksika ve 1911 Çin Demokratik Devrimiyle devam etmişti.
Bu ilk devrimci dalga, aslında emperyalizm çağının devrim teorisinin ipuçlarını da vermişti. Dünya Devrim odağı artık Doğudaydı. Avrupa merkezli devrim teorisi insanlığın arkasında kalmıştı.
Lenin, Emperyalizm Çağında devrime yol açan çelişmenin değiştiğini daha Ekim Devrimi öncesinde temellendirmişti. Artık devrim burjuvazi ile proletarya arasındaki çelişmenin ürünü olmayacaktı. Emperyalizm ile Ezilenler Dünyası arasındaki çelişme öne geçmişti. Ve bu koşullarda devrim, artık emperyalizmin zayıf halkasında, başka deyişle Ezilen Ülkelerde olacaktı. Devrim odağı Doğuya kaymaktaydı.

İKİ ÇAĞIN ARASINDAKİ TEORİ

İşte Ekim Devrimi bu sürecin başlarında oldu.
1917 Şubat Devrimi, Çarlığı yıkmıştı, demokratik devrim yapılmıştı. Bolşeviklere göre, şimdi sıra sosyalist devrimdeydi. Ekim Devrimi başarılınca, yaşanan olay bu teorinin içine yerleştirildi. Dünya, Ekim Devrimiyle Proleter Devrimleri Çağına girmişti. Ne var ki, Ekim Devriminden sonra yaşanan pratik, bu teorik çerçevenin yetersizliğini ortaya koydu.

EKİM DEVRİMİ ÜLKESİNİN DOĞRU TANIMI

Emperyalizm çağının tecrübeleri yoğunlaştıkça, Lenin Rusya’nın Asyalı karakterini vurgulamaya önem verdi. Lenin, 1917 yılı Ocak ayında, Rusya’yı da tıpkı Türkiye, Çin, İran ve altı küçük Balkan devleti gibi, “ekonomik yönden yarı sömürge sayılması gereken Asya devletleri içinde sayıyordu. (1)
1921 yılında Lenin’in Rusya’ya ilişkin tanımı daha da belirginleşti. Rusya, Türkiye, İran ve Çin’i aynı sınıflama içinde görüyordu.” (2)

SOSYALİST DEVRİM DEĞİL MİLLÎ DEMOKRATİK DEVRİM

Bolşevik Partisi, Ekim Devrimini sosyalist devrim olarak niteledi. Fakat Rusya 1917’den sonra sosyalist devrim pratiğine girmedi. Ekim Devrimi sonrasında yapılanlar, aslında Demokratik Devrimin devam ettiğini gösteriyor. Emperyalizm çağında, Rusya gibi bir köylü ülkesinde demokratik devrim, burjuvazinin önderliğinde sürdürülemezdi. İşçi sınıfı, iktidarı burjuvazinin elinden aldı ve demokratik devrimi ilerletti, sosyalizme açılmaya yönelik ataklara önderlik etti.
1918-1921 yıllarındaki iç savaş, bir proletarya-burjuvazi savaşı değil, Rus milleti ile emperyalizm arasındaki savaştı. Rusya’ya giren İngiliz, Fransız ve ABD emperyalizminin birliklerinde toplam 310 bin asker ve subay savaşıyordu. Bu emperyalist devletlerin denetimindeki diğer ülkelerin 600 bin askeri de Çarlık kalıntısı gerici ordularla birlikte Sovyet Devrimini yıkmak için savaştı. Toplam 1 milyon asker yapıyor.(3) Sovyet Devrimi, daha en başında dört yıl yalnız gericilikle değil emperyalizmle savaştı.
Dahası devrim, yaşayabilmek için İkinci Dünya Savaşında bir kez daha emperyalizme karşı anavatan savaşı verdi. İkinci Büyük Savaşta yaşanan pratik de, bir sosyalist devrim pratiği değil, vatan savaşı pratiği idi. O kadar ki, bu savaşta örnek alınan tarihsel kahramanlar, Aleksander Nevski gibi Töton istilasına direnen Rus prensleri, Müthiş İvan gibi Rusya’yı birleştiren çarlar ve Napolyon’u yenen Kuduzov gibi Türk kökenli Çarlık komutanları idi.
Toplam olarak baktığımız zaman, Ekim Devrimiyle başlayan inşa sürecine Millî Demokratik Devrim diyebiliriz. Düşününüz Ekim Devriminden dört yıl sonra Sovyet iktidarı burjuvaziyi destekleyen Yeni Ekonomi Politikaya (NEP) yöneliyordu. Rusya’nın gerçekleri, teoriyi düzeltiyordu.

KESİNTİSİZ OLARAK SOSYALİZMİN KURULUŞUNA GEÇİŞ

Özel mülkiyetin tasfiyesine esas olarak 1929’dan sonra başlandı. Demek ki, sosyalizmin kuruluşuna geçiş, 1930’lu yıllarda olmuştur. Lenin’in Kesintisiz Devrim Teorisi geçerliydi.
1917 sonrasında yaşadığımız yüzyıllık pratik, Ekim Devriminin bir sosyalist devrim olmadığını, Millî Demokratik Devrim karakterinde olduğunu kanıtlamıştır. Eski demokratik devrimlerden farkı, burjuvazinin önderliğinde değil, işçi sınıfının önderliğinde gerçekleşmesidir. Yalnız Ekim Devriminde değil, 1908 Türk Devriminde, 1911 Çin Devriminde, 1920-1945 Kemalist Devrimde ve çağımızın bütün millî demokratik devrimlerinde halkçılığı, kamuculuğu, devletçiliği, kısmen emekçi sınıflara dayanan iktidar yapılarını ve uygulamalarını görüyoruz.(4)

MİLLÎ DEMOKRATİK DEVRİMLER VE SOSYALİZME AÇILMA ÇAĞI

1917 Ekim Devrimiyle başlayan çağ, o zamanın teorisinde, “Proleter Devrimleri Çağı” diye açıklandı. Ekim Devriminin ilk yıllarında böyle bir umut doğmuştu. Ancak bugün 2017 yılında dönüp arkamıza baktığımız zaman, çağımızı “Millî Demokratik Devrimler ve Sosyalizme Açılma Çağı” olarak niteleyebiliriz.
20. Yüzyılın devrimlerine bir bir bakalım, hepsi vatan savaşlarında oldu. Bu açıdan Ekim Devrimi de bir istisna değildir. Herkesin kabul ettiği gibi, o tarihte Rusya’yı birleştirebilecek tek güç, Bolşevik Partisi idi. Ekim Devrimi, arkasından gelen dört yıllık iç savaşla, daha doğrusu vatan savaşıyla ve İkinci Dünya Savaşında yine anavatan savaşıyla ayakta kaldı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında Rusya’yı ancak devrim birleştirebilirdi. Rusya ancak bir devrimle birleşebilirdi ve birleşti. Ve o devrim yıkılınca Rusya dağıldı. Ekim Devriminden sonra Çin Devrimi, Kore, Vietnam, Kamboçya, Laos devrimleri, Doğu Avrupa devrimleri, Küba Devrimi, hepsi vatan savaşlarıyla gerçekleşti. Bu gerçek, çağımızın karakterini de belirlemektedir.
Bugün sosyalizm yönündeki en ileri pratiği temsil eden Çin Halk Cumhuriyetini yöneten Çin Komünist Partisi, haklı olarak Çin’in “sosyalizmin ilk dönemlerinde bulunduğunu” belirtiyor. Diğer Kore, Vietnam, Kamboçya, Laos ve Küba gibi ülkelerde ise, sosyalizmin kuruluşu yönündeki uygulamaların ülke ve dünya gerçeklerine uyan adımlarla yenilendiği ve rejimin pekiştirilmesine yönelik düzeltmelerin öne çıktığı görülüyor.

İMPARATORLUKLARIN BAĞIMSIZLIK BİRİKİMİ

Emperyalizm çağının Doğu Devrimleri, gelişmiş kapitalist ülkelerde değil, köylü ülkelerinde oldu. Ancak sıradan köylü ülkelerinde değil, Rusya, Türkiye, İran ve Çin gibi eski büyük imparatorluk ülkelerinde.
İmparatorlukların bağımsızlık ve örgütlenme birikimi, Doğuda başlayan devrimlerin itici gücü oldu. Asya’nın üç büyük imparatorluğu, yalnız 20. Yüzyılın ilk yarısında değil, bugün 21. Yüzyılda da dünya devriminin başını çeken ülkelerdir. İmparatorluk birikimi, çağdaş toplumu kuran büyük çabanın devrimci mirası oldu.

EKİM DEVRİMİ MİRASI

Rusya, kapitalizme geri döndü. Ancak bu ülkede Ekim Devrimi mirasının hâlâ güçlü olduğunu görüyoruz. Bugün Putin’in temsil ettiği Rus vatanseverliğini besleyen en önemli kaynak, hâlâ Ekim Devriminin vatanseverlik birikimi, özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda yürütülen anavatan savaşıdır.
Emekçi halkın özlemleri de Rusya’da Ekim Devrimi mirasıyla yaşıyor. Rusya’da yapılan anketlerde hâlâ tarihin en etkili önderlerinin ilk iki sırasında Stalin ve Lenin bulunuyor.
Ekim Devrimiyle kurulan Sovyetler Birliği gerçi yıkıldı, ancak Ekim Devriminin devrimci birikimi ve gelenekleri, Rusya’nın geleceğini belirleyen tarihsel miras olarak yaşıyor.

ÇAĞIMIZIN DEVRİMCİ AKIMI

Çağımızda milyonları, hatta on milyonları, yüz milyonları harekete geçiren devrimci ideoloji, ilk kez Ekim Devrimiyle tarih sahnesine çıktı. Ekim Devriminden sonra Asya, Afrika ve Latin Amerika devrimleri, esas olarak Bilimsel Sosyalizm bayrağı altında yapıldı. Bilimsel Sosyalizm, 20. Yüzyılda yalnız halk hareketlerinin değil, vatan savaşlarının da ışığı oldu. Türkiye’nin kurtuluş savaşı yıllarında Ankara’da esen ideolojik rüzgârı anlamak için, başyazıları Mustafa Kemal Paşa’nın kaleme aldığı Hakimiyeti Milliye gazetelerine bakmak yeterli fikri verir. (5)
Ekim Devrimi, insanlığın devrim mirasının en büyük eylemlerinden biri olmanın ötesinde, geleceğin dünyasının kurulmasında önemli bir kaynaktır. Bu açıdan Ekim Devrimi, yalnız arkada kalan yüzyılımızın geleneği değil, önümüzdeki yüz yılın başlıca etkenlerinden biridir. Ekim Devrimi, Fransız, Amerikan, Türk, Çin devrimleri yanında Asya, Afrika ve Latin Amerika’nın kurtuluş savaşlarıyla birlikte insanlığın devrimci mirası içinde ve geleceğinde ayrı bir yere sahiptir.

Yüzyıl sonra Ekim Devrimi - Resim : 3

Yüzyıl sonra Ekim Devrimi - Resim : 4

(1) Lenin, “Statistics ant Sociology, Ocak 1917”, Collected Works, c.23, s. 252’den aktaran Doğu Perinçek, Lenin Stalin Mao’nun Türkiye Yazıları, Genişletilmiş 4. basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Ağustos 2014, s.54.
(2) Lenin,Üçüncü Enternasyonal Konuşmaları, cev. Cemal Eren, Koral Yayınları, İstanbul, Mayıs 1976, s.113.
(3) Bu konuda geniş bilgi için bkz. Yıldırım Koç, “Rus Devrimi ve Vatan Savunması”, Teori, Mart 2007, sayı 206. Yine bkz. Doğu Perinçek, Bilimsel Sosyalizm ve Bilim, Kaynak Yayınları, 13. Basım, İstanbul, Mayıs 2013, s. 125 vd.
(4) Asya devrimlerinin millî demokratik karakteri konusunda bkz. Doğu Perinçek, mAsya Çağının Öncüleri -21. Yüzyılda Lenin Atatürk ve Mao-, Kaynak Yayınları, Birinci basım, İstanbul, Kasım 2015, s. 42 vd.
(5) Kurtuluş Savaşının İdeolojisi -Hakimiyeti Milliye Yazıları-, Genişletilmiş 2. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 2004.