Zarrab davasında şantaj mesajları
ABD’de New York Eyalet Bölge Mahkemesi’nde görülen Zarrab davası ABD’nin planladığı şekilde devam ediyor.
Reza Zarrab satır aralarında bazı isimler verdi. Yaptığı işlerden Türkiye’deki en üst makamların haberi olduğunu ima etti. Yeri geldi damadın ismini verdi. Yeri geldi tartışma yaratacak ifadeler kullandı.
FETÖ’CÜ KOMİSER YARDIMCISI
Davaya bu hafta FETÖ’cü firari eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz damga vurdu. Korkmaz tanık. O da FBI ile anlaşarak ABD’ye gitmiş.
FBI adeta Türkiye’den ABD’ye tur şirketi kurmuş. Ama istihbarat uyumuş. Ya da birileri bilerek göz yummuş.
Daha önce 17-25 Aralık operasyonu orijinal dosyasının ABD’ye götürüldüğünü söylemiştik. Korkmaz mahkemede bunu doğruladı. Daha sonra da “1 numarayı”işaret etti.
SATIR ARALARINA DİKKAT
Sarraf davasını yakından takip eden bir emekli diplomat uyardı. “ABD Türkiye üzerine çullanmış durumda. Sarraf davası ile bazı şantajlar yapıldığı çok açık. Satır aralarına dikkat edin. Sarraf ve diğer tanık, ifadelerinin içinde bazı isimler veriyor. Bunlar mesajdır. Arkasının gelebileceği ima ediliyor. Şu anda biz bilmiyoruz. Ama konunun muhataplarının mesajları aldığına eminim” dedi.
Son günlerde yaşananlara dikkat çekti. ABD Avrupa Kuvvetler Komutanı Scaparrotti ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Votel’in bugün yapacakları Ankara ziyaretlerine vurgu yaptı.
SIRADA YENİ TANIKLAR VAR
Yeni tanıklar ifade için sırada bekliyor. ABD Sarraf davası üzerinden hamlelerini sürdürüyor. Dava öncesi ciddi hazırlık yapıldığı görülüyor. Başarılı olamazsa çıtayı daha da yükseğe çıkaracağı belli.
Bu arada firari FETÖ’cüler mahkeme kapısından ayrılmıyor. Umutlarını bu davaya bağladıkları çok açık.
***
SURİYE’DE SON DURUM
Suriye konusunda 2011’de Davutoğlu önderliğinde yürütülen politika duvara tosladı. “Stratejik çukur”un maliyeti yüksek oldu. Milyarlarca dolar kayıp bir yana, Türkiye ciddi bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya kaldı.
Özal gibi “Bir koyup üç alacaklarını” söyleyenler, Özal’ın kaderini paylaştı.
Şimdi Suriye’de tehlike önemli ölçüde aşıldı. Esad duruma hakim. Esad daha önce Suriye Devlet Başkanı idi. Şimdi lider!
PUTİN FAKTÖRÜ
Suriye’de krizin aşılmasında Rusya, Türkiye, İran, Irak, Lübnan, ... işbirliği etkili oldu. Astana süreciyle bölge ülkeleri Suriye sorununa müdahale etti. Çin de tavrını bu işbirliğinden yana koydu.
Tabi bu süreçte Putin’in stratejik hamlelerini unutmamak lazım. ABD planlarının boşa çıkarılmasında çok etkili oldu.
YİNE YANLIŞ HAMLELER
Şimdi Suriye’de yaraların sarılması dönemi. Ülkede birliğin tam tesisi için çalışmalar yapılacak. Ama Türkiye’de hükümetten yine çatlak sesler duyuluyor. Hala Esad takıntısı devam ediyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında yine “Esadsız Suriye”den söz etti. Erdoğan uçak sohbetlerinde benzer ifadeler kullanıyor.
Sanki ortalıkta Davutoğlu’nun ruhu dolaşıyor. Olmayacak şeyleri dillendirmek, hem Türkiye’nin itibarını zedeliyor, hem de bölge ülkelerinde güvensizlik yaratıyor.
MÜLTECİLER ÜZERİNDEN MÜDAHALE
Önümüzdeki dönemde Suriye’de seçimler yapılacak. Hükümet çevrelerinde Suriye’deki seçimlere mülteciler üzerinden müdahale hesapları yapılıyor.
Türkiye’de bulunan 1 milyondan fazla mülteci seçmene BM gözetiminde oy kullandırılması gündemde. Mültecilerin Suriye’de kurdurulacak bir partiye oy vermeleri için yönlendirilip sonuç alma çabası var.
İlgililere, “Hâlâ mı yanlışa devam?” diye sordum. Konuşmak istemediler.
KÜÇÜK HESAPLAR
Suriye yönetimi, Rusya, İran, Irak, AKP’nin 2011’de ve sonrasındaki düşmanca faaliyetlerini sineye çekti. Türkiye’nin sınırlarını teröristlere açması ve her türlü desteği vermesi unutulmuş değil. Unutulmaya çalışıyor.
Bölge ülkelerinde ve Suriye’de Türkiye’ye karşı soğuk bakanlar var. Bu girişimler onların güç kazanmasının önünü açıyor.
Durum bu iken yine “küçük hesaplar” peşinde koşulursa kaybeden Türkiye olacak... Bunu görmek için kahin olmaya da gerek yok!